Yaşadığımız her şeyin bizi bir şekilde etkilediği ve karakterimizin oluşumuna katkıda bulunduğu yadsınamaz bir gerçek. Peki ya her şey herkesi aynı şekilde mi etkiler? Bana kalırsa cevap hayır. Neyden hangi ölçüde ve hangi biçimlerde etkileneceğimize biraz da bizim karar verdiğimizi düşünüyorum. Bu düşünceme katılmayabilirsiniz fakat size şunu sormak isterim, birbiri ile tamamen aynı şeyleri yaşamış iki farklı insan neden bu olaydan aynı şekilde etkilenmez? Bunun cevabı her ne kadar farklılıklar ile alakalı olsa da burada dikkat etmemiz gereken farklılık bireylerden ziyade bireylerin olaylara yaklaşımlarıdır.
Ne yazık ki hayatta her zaman iyi şeylerle karşılaşamıyoruz. Bu tarz durumlarda yapılması en mantıklı şey olayları lehimize çevirmenin bir yolunu aramak olacaktır. Hani bir söz vardır ya; Ne görmek istersen onu görürsün. İşte bu söz hayatın her yerinde doğruluğunu tekrar ortaya koyuyor. Yaşadığınız en ufak sarsıntıya sizi yerle bir edebilecek güçte bir depremmişçesine yaklaşırsanız ne yazık ki yerden kalkmanız mümkün olmayacaktır. ”Çok kötü bir şey yaşadım, artık hiçbir şey yapamam.” demek yerine ” Ben bunu bile atlattım, daha ne olabilir ki?” dediğiniz zaman çok daha güçlü bir şekilde ayağa yeniden kalktığınızı fark edeceksiniz. Üstelik bu başka hiçbir yerden destek almadan, yalnızca kendinize tutunarak gerçekleştirdiğiniz bir kalkış olacaktır ve unutmayın ki en büyük desteğiniz her zaman kendinizsinizdir. Bu yüzden kendinizi daha da aşağı çekmek yerine nasıl daha güçlü sıçrayabileceğinizi düşünün. Emin olun bu en büyük sıçrayışınız olacaktır. Şunu unutmayın, en karanlık görünmeden aydınlığa ulaşılmaz. Aldığınız en kötü karar bile size güzel bir hikaye olarak geri dönebilir ve siz ağlayarak yaşadığınız günleri gülerek hatırlamaya başladığınız zaman yaşadığınız her zorluğun sizi ne kadar güçlendirdiğine şahit olacaksınız. Biliyoruz ki insan vücudu karşılaştığı virüslere sürekli olarak hücreleri ile savaşır ve bu savaşı kazandığında ortaya o virüse karşı direnci daha yüksek olan antikorlar çıkar. İnsanın kendisi de bütün olarak böyledir aslında. Bir şey bizi bir kere yıkarsa o şeye karşı deneyim kazanırız ve aynı şeyden alacağımız zarar her seferinde daha da azalır. Eskiden bizi çok üzen şeylere artık üzülmüyorsak da sebebi budur.
Elbette ki her şeyde olduğu gibi bu durumda da dikkat edilmesi gereken hususlar vardır. Bundan en önemlisine de kendine inanmak diyebiliriz. İçinde bulunduğunuz durumdan ders çıkarıp daha güçlü bir şekilde bu durumun içinden çıkabileceğinize inanırsanız bunu başarmış bile sayılırsınız. İyi de olsa kötü de olsa yaşanılan her şeye tecrübe olarak yaklaşırsanız sizi öldürmeyen şey sizi güçlendirecektir.