20 Mayıs… O gün benim doğum günümdü. Sabah uyandığımda gerçekten çok heyecanlıydım. O gün okul için diğer günlerden çok daha şık gitmiştim. Okula girdiğimden itibaren nerdeyse bütün arkadaşlarım doğum günümü kutlamıştı. Sevineceğim yerde nedense onların bu hareketleri beni çok duygulandırmıştı. Bütün arkadaşlarım beni çok önemsiyormuş meğer… Aslında beni duygulandıran şey onların beni bu kadar önemsemiş meğer. O gün 4-5 arkadaşımla okulu kırdık. Zaten yapmadığımız şey değildi ama o günün anlamı benim için büyüktü. O yüzden bi kaçamak yaptık. İlk başta biraz alışveriş merkezinde gezdik. Alışveriş yaptık sonra çok acıkmıştık. Bir hamburgercide hamburger yedikten sonra annemler ve müdür okuldan kaçtığımızı fark etmiş olacak ki annem beni aradı. Güzel bir azar çektikten sonra eve dönmemi söyledi. Onu daha az sinirlendirmek için eve gittim. O gün herkes çok farklıydı çok farkı hareketleri vardı. Onlara ne olduğunu sormama rağmen her seferinde beni geçiştirip durdular. Akşam oldu ve annemi zar zor arkadaşlarımın gelmesi için ikna ettim. Ve doğum günüm için onları eve çağırdım. Benim için pasta yapmışlardı. Pasta çok lezzetli gözüküyordu. Kendimi tutamayıp pastayı üflemeden pastayı yedik. Sonra saat 12 olmadığı için ğastamı üflemedim. Çünkü biz sürekli saat 12’de pasta üflerdik. Geleneği bozmadım ve ilk olarak hediyelerimi açtım. Benim için çok güzel şeyler almışlardı. Ama aralarından en beğendiğim poison hyptonic parfümdü. Saat 12’ye yaklaştı ve mumları yaktım ve ne olduysa tam o an mumları üflediğim sırada oldu…
Olaylı Doğum Günü Gecesi
(Visited 8 times, 1 visits today)