Merhaba ben Yağmur, bugün size başımdan geçen bir olayı anlatmak istiyorum. Hemen geçelim. Aylardan Temmuz ayıydı, sahildeydik. Şezlonuğmuzu kurup şemsiyelerimizi baş ucumuza dikmiştik. Ben hemen denize girmek istiyordum. En iyi arkadaşım Lale’ye “hemen girelim mi” diye sordum. Lale denize girmek istemediğini söyledi. Çok şaşırmıştım. Herkesin denize girmeyi çok istediğini hatta çok sevdiğini sanırdım. Ama çok yanıldığımı anladım. Neyse biz konuya geri dönelim. Lala’ ye neden denize girmek istemediğini sordum. Lale bana:
“Yıllar önceydi, ailemle denize giriyorduk. Bende senin gibi hemen denize girmek istiyordum. Sahil kenarına gelince hemen denize koştum. O sırada denize hızlıca girince gözüme bir denizanası çarptı. Sağ gözüm çok ama çok acımıştı. Acıdan duramıyordum. O günden beri denize istemiyorum” dedi.
Çok üzülmüştüm. Yıllardır arkadaştık, bana bunu nasıl söylemez diye düşündüm. Neyse neyse, bende deniz kenarına gidip bir baktım ve Lale’ye dönerek “burada Deniz Anası yok” dedim. Lale bunu duyunca çok sevindi ve hemen Deniz’e girmeyi kabul etti. İkimizde mutlu bir şekilde Deniz’e giriyorduk ki, tam o sırada su içmeye ihtiyacım olduğunu fark ettim. Su içmek için sudan çıkarken bayılmam.
sonrası Lale anlatıyor; “Evet Yağmur bayılmıştı ve benim ona yardım etmem gerekiyordu. Hemen kuru bir havluyu ıslatıp başına yerleştirdim. O arada Yağmur’ u kuru ve gölge olan bir yere çevredekilerin yardımı ile taşıdık. Zaten 2-3 dakika içinde bilinci tekrar yerine geldi”
Devamını Yağmur anlatıyor. ” Gözlerimi açtığımda bana dikkatle bakan ve hiç tanıdık gelmeyen bir çift kahverengi gözle karşılaştım. Neye uğradığımı şaşırarak çığlık attım. Bana bakan iki kahverengi göz, benim çığlığımla başımdan uzaklaşınca dikkatli baktım ve onun canım arkadaşım Lale olduğunu anladım.
İşte böyle geçti o günüm. Benim ve Lale için olaylı bir yaz günüydü. Umarım hikayemi beğenirsiniz.