Öğretmenler; öğrencilerin iç dünyalarına kadar inebilen, büyük bir gözlem yeteneğine sahip ve öğrencilerini en yüksek noktaya kadar getirebilmek için ellerinden geleni yapan kişilerdir. Öğrenciler ise öğretmenlerinden gelen bilgilerin çoğunu almaya çalışan ve bu yolda büyük çaba gösteren kişilerdir. Bu metinde öğretmenlerin görünmez sihirli değneklerinin öğrencilere nasıl etki ettiğini ve bunun sonucunda öğrencilerin ne gibi yerlere gelebileceğinden bahsedeceğim.
Öncelikle öğretmenlerin gözlem yeteneğinden bahsetmek istiyorum. Öğretmenler, öğrencilerin neye ilgili olup olmadığını hem kendi aralarında toplantılar yaparak hem de öğrencilerin ders içerisindeki durumunu gözlemleyerek anlayabilirler. Örneğin kimya öğretmeni bir öğrencisini kimyaya ilgili bulmazken edebiyat öğretmeni aynı öğrenciyi edebiyata çok ilgili bulabilir. Bunun üzerine edebiyat öğretmeni o öğrencisini edebiyatla ilgili kulüplere veya şiir yarışmalarına katılmaya teşvik ederek öğrencinin o yolda ilerlemesini sağlar. Bu konuda öğretmenlerin gözlemci baykuşlar gibi olduklarını söyleyebiliriz.
Peki öğretmenler öğrencilerinin yeteneklerini keşfettikten sonra ne yaparlar? Tabii ki de öğrencilerine yeteneklerini geliştirmeleri için ek çalışmalar verirler ve onların motivasyonlarını ayakta tutabilmek için ellerinden geleni yaparlar. Bir öğrenci, yeteneğini geliştirebilmek için önce motivasyona sahip olmalıdır. Öğrenciler çoğu zamanlarını okulda geçirdikleri için bu durumdan öğretmenler, aile bireylerine göre daha çok sorumludurlar. Ek çalışmalar, açmayı bekleyen bir tomurcuğun açması için gerekli olan birkaç damla gibidir. Kısacası soydan gelen yeteneğin üzerine çalışmalar eklenince muhteşem bir çınar ağacına dönüşmesi gibi diyebiliriz.
Peki ilk adımı hep öğretmenler mi atmalıdır? Bu sorunun cevabı kişiden kişiye göre değişebilir ama benim cevabım, hayırdır. Öğretmenler tabii ki de öğrencilerine yardım etmek istedikleri konuda ilk başta birkaç sinyal vermelidirler ama öğretmenler robot olmadıkları için her zaman öğrencilerin yeteneklerini tam olarak keşfedemeyebilirler. Sonuç olarak öğrenciler arasında hem içine kapanık olup hiç kendi yetenekleri hakkında konuşmayan hem de kendini sürekli ön plana atıp kendi yeteneklerinden bahseden vardır. Bu sebeplerden ötürü gerektiği durumlarda öğrenciler de öğretmenleriyle kendi ilgi alanlarını paylaşmalılar. Sonuç olarak sürekli keşfedilmeyi bekleyen bir yıldız olmak yerine parlayarak öğrencinin kendisini öğretmenlerine göstermesi daha mantıklıdır.
Peki öğrencinin yeteneklerinin keşfedilip geliştirilmesi sürecinde öğretmenle öğrencinin arasında çok iyi bir bağ olup ikisinin de birbirini çok mu sevmesi gerekir? Bu bir gereklilik değildir çünkü öğretmenler öğrencilerini sevmeseler de öğrencilerinin önemli başarılara imza atmalarını çok isterler. Bu sebepten ötürü de öğrencileriyle çok iyi bir iş birliği kurarlar. Bu durum, öğrenciler için de geçerlidir.
Peki öğretmen ve öğrencinin birbirleriyle yaptıkları iş birliği sonucunda hep çok iyi bir ürün mü ortaya çıkar? İnsanlar, her zaman mükemmel olamazlar ve bir şeyleri başaramadıkları zamanlar olabilir. Önemli olan, onu başarmak için yürünen yolda harcanılan çabadır. Belki de hayat, öğretmen ve öğrencinin o yolda yürürken harcadıkları çabaları gelecek bir zamanda çok daha iyi güzellikler sunarak ödüllendirecektir. İşte bu da o öğretmen ve öğrencinin kum taneleri kadar çok olan çalışmalarının meyveleridir. Bu meyvelerin neredeyse hepsini öğrenci yer ama her bir meyvenin arkasında öğretmeninin ona verdiği desteklerin izi görülür. İşte öğretmenlik, böyle kutsal bir meslektir. Çalışmanın yarısından fazlasını üstlenen ve öğrencilerin en büyük yol göstereni olan öğretmenlerin neredeyse bu iş birliğinden hiçbir kazançları olmaması, onları bu dünyanın en fedakar insanları yapar. Sonuç olarak öğretmen ve öğrencinin birbirleriyle yaptıkları iş birliği sonucunda hep çok iyi bir ürün ortaya çıkar fakat bu ürünün tam olarak ne zaman ortaya çıkacağını hiçbir zaman bilemeyiz.
Kısacası öğretmenler ve öğrencilerin birlikte yaptıkları bir sürü çalışma sayesinde öğrenciler, hayatlarında çok büyük başarılara imza atarlar. Bunun arkasında öğretmenlerin gözlem yeteneği ve öğrencilerinin yeteneklerini geliştirmek için yaptıkları çalışmalar yer alır. Öğretmenler, öğrencilerine her şeyi mümkün hale getirirler.