İnsanlar dünyayı keşfetmek ve gelişmek için hep bir merak içindedir. Bu merakta insanda hep gelişmeye sebep olur. Bu sayede insanlar hayatlarında hep kendilerini bir konuda geliştirmek isterler. Bu gelişmeyi sağlamak için de ya kendilerinden önce gelen insanlardan eğitim alır ve gelişir veya kendini deneme yanılma yoluyla geliştirir. Fakat deneme yoluyla gelişmeye çalışmak ya hatalı bir öğrenime ya da çok uzun sürede öğrenmeye yol açar. Bu öğrenme de insanlar için pek de yararlı değil. Bu yüzden eski birinden ,eski diye belirttiğim kişi bu konuda deneyimli ve öğretim gücü yüksek olan biri, eğitim almak daha yararlı olur. Yani illa eski birinden eğitim almak gerekmez ama eski birinden eğitim almak çok daha yararlı olur.
Birinden eğitim alıp gelişmek insanların yaşamı boyunca hep işine yaramış bir yöntem. Bir liderden, öğretmenden veya daha çok bilen bir arkadaşından ders almak veya öğrenim görmek hep kullanılmış bir yöntemdir. Çünkü bu yöntem insanların birinci elden bilgi almasını sağlamaktadır. Ayrıca öğretim veren kişinin kendi deneyimlerine göre eğitim vermesi de bunun bir avantajı. Ama birinin kendi deneyimlerine göre eğitim vermesi nadiren de olsa yarar sağlamayabilir çünkü insanların genellikle düşünme şekli çok farklı olduğu için nadir zamanlarda bu yarar sağlayamayabiliyorlar. Fakat bir öğretici olması insanların hem yolunun çizilmesini hem de o yolu ,birazcık da olsa, nasıl gidebileceğini gösterir.
Fakat insanların kendi deneyimlerinden aldığı bilgi ve öğrendiği şeyler o kişi için çok daha yararlı olur. Hem kendi deneyimlerinden alınan bilgiler genellikle daha akılda kalıcı ve öğrenilmiş oluyor. Hatta bunun için kullanılan bir atasözü bile var:’ Bir musibet bin nasihatten iyidir.’ İşte bu yüzden insanın başına bir şey gelmesi onu dinleyip öğrenmesinden daha iyidir. Ayrıca insanların farklılıkları da insanların öğrenimlerinde farklılık yaratacağı için herkesin kendi öğrenmesi aslında en sağlıklısı. İnsanların bir öğretici olmadan öğrenmesi onların bu hayatta hep sürprizlerle karşılaşacağını ve her şeye hazırlıklı olmasını sağlar. Bu öğrenen kişi için zor olsa da bu zorluk yolun sonunda ona çok büyük bir artı sağlar.
Kısacası insanlar kendilerini herhangi bir yoldan geliştirmek isterler. Önemli olan hangisini seçtiği değil, hangisini neden seçtiği ve bu seçimin ona nasıl yarar sağlayacağıdır. Çünkü bir insan bilgi öğrenmek istiyorsa her yoldan öğrenebilir. Bu yol zor veya kolay olabilir, kısa veya uzun olabilir ama sonunda öğrenmek istersen başarırsın. İşte bu yüzden önemli olan seçtiğin yoldur. Yani bir insanın kesinlikle bir öğreticiye ihtiyacı yoktur. Önemli olan verimli bir şekilde öğrenmesidir. Bu öğrenimin unutulmak yerini hayatta bir işine yaramasıdır. Yani önemli olan senin bu yolda neler çektiğindir. Bu yazıyı Yılmaz Erdoğan’ın bir sözüyle kapamak istiyorum:’… Yol güzel, varmak değil…’