Öğrenebiliriz…

Teknolojik gelişmelerin en büyükleri, savaşlarda karşı tarafa üstünlük sağlamak amacıyla bulunan yenilikler sayesinde olmuştur. Kendisini barışsever olarak bildiğimiz Einstein bile buluşlarıyla ilk atom bombasının yapılmasını sağlamıştır. Bir de tarih bilgimin çok az olmasına rağmen insanlık tarihinin savaşlarla dolu olduğunu biliyorum. Teknolojik gelişmelerin savaşa bağlı olması ve savaşların hiç bitmemesi aynı zamanda barıştan özlemle söz edilmesi sizce de tuhaf değil mi?

Doğal orman yangınlarının tohumları çatlatarak ağaç olmalarını sağlaması ve bu sayede de ormanın gençleşmesi gibi savaş da ortaya çıkardığı teknolojik gelişmeler ve toplumsal değişmelerle toplumlara fayda sağlıyor gibi görünmekte. Savaşlarda her ne kadar taraflardan biri kazanan diğeri de kaybeden olsa da savaş sonrasında kültürel bir birleşme kaçınılmaz olarak ortaya çıkmaktadır. Kaybeden tarafın maddi zenginlikleriyle beraber kültürel zenginlikleri de kazanan tarafın yönetimi altında birleşmektedir.

Gelişen haberleşme teknolojileri sayesinde savaşları evimizden izlemekteyiz. Yaşanan tüm acıları, tüm detaylarıyla an be an medya üzerinden görmekteyiz. Bu savaşlarda çocuklar ölmekte, insanlar uzuvlarını, uzun çabalar ve emeklerle ürettikleri evlerini, iş yerlerini kaybetmektedirler. Üstelik bu kayıplar az ya da çok savaşların taraflarının hepsinde olmaktadır. Esasen zarar görenler göz önünde bulundurulduğunda savaşın kazananı da yoktur. Teknolojik gelişmeler yalnızca haberleşme alanında olmamıştır tüm alanlarda olduğu gibi savaş makinelerinde de olağanüstü ilerlemeler olmuştur. Bu nedenle içinde bulunduğumuz yüzyıldaki savaşların yıkıcılığı çok yüksektir. Savaş sonrasında tekrar savaşan ülkeleri eski haline getirmek için bazen insan çabası da yetmemektedir. Mesela Hiroşima ve Nagazaki’ye atılan atom bombalarının etkileri tüm çabalara rağmen tam olarak ortadan kaldırılamamıştır.

Peki, ne yapmak lazım? Gelişmeyi hızlandırmak için savaşı körüklemeli miyiz? Yoksa yıkıcılığından kurtulmak için savaşı engellemeli miyiz? Bence sonuçları ne olursa olsun çocuklar acı çekmemeli, yalnız büyümemeli, hiç kimse sakat kalmamalı; insanların büyük umutlarla inşa ettiği evleri, alın teri dökerek kurdukları fabrikaları yıkılmamalı. Yani savaşlara artık bir son verilmeli. İnsanlık, gelişme ve ilerleme için kendisine yakışır bir yöntem bulmalı.

İnsanlar; kıskanç, bencil ve hırslılar. Buna karşın kaynaklar sınırlı. Verimli kullanılmaması durumunda herkese sonsuza kadar yetmeyecekler. Bu yapı, her zaman savaş çıkabilmesi için uygun ortamı hazırda bekletmektedir. Bana dünyayı değiştirecek sihirli bir değnek verseler bu iki durumu değiştirmek için kullanırdım. İnsanların kıskançlıklarını, bencilliklerini azaltır; kaynakları artırırdım. Tabii, o sihirli değnekle bunları yapmak kolay. Ancak gerçek yaşamda da çok zor olduğunu düşünmüyorum. İyi niyetli, güçlü, kararlı yönetimler de bunu sağlayabilir. İnsanlara kaynakların kötü kullanılması durumunda bir gün biteceği, paylaşılmaması durumunda düşmanların ortaya çıkacağı ve belki de bu düşmanların kaynaklarını ele geçirip onları da yok edeceği yönünde farkındalıklarını artıracak eğitim projeleri yapılarak insanlar değiştirilebilir. Yine bu sayede ( eğitim ) insanların ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik üretimler artırılabilir. Doğal olarak bu anlayıştaki bir eğitimden geçmiş insanlar yenilenemez dünya kaynaklarını dikkatli kullanacak ve asla kirletmeyecektir. İnsan yapısının eğitimle şekillenmesi, kaynaklarının eşit olarak paylaşılması savaşı en az seviyeye çekecektir.

İnsanlara verilecek eğitimlerin içeriğine ve şekline liderler, etrafındaki yöneticileri karar vermektedir. Bu yüzden savaşı bitirmek için önce liderleri eğitebilsek keşke…

(Visited 69 times, 1 visits today)