Öfke Bir Silahtır

Yine bir yaz sabahı,ailemle beraber anneannemlerin İzmir Çeşmedki yazlığında oturuyoruz.Yaşım fazla değil büyük ihtimal 3 veya 4. sınıf civarlarındayım.Bulunduğumuz konum denize o kadar yakın ki insan denize gitmeden duramıyor sanki. İki tane de kuzenim var ailecek onlarla gitmeye karar verdik.Çeşmenin Ilıca diye adlandırılan bir bölgesi var genelde burda Aquapark,otel tarzı sosyeteler için tatil mekanları olur.Ilıcanın suyu da çok dalgalıdır,sebebi fazla rüzgar aldığından.

İlk bakışta karşıda devasa kayrdraıkları görüyor insan ardından yazın otel içerisinde yapılan su etkinlikleri ve ardından da büyük bir mangal partisi.Bizim asıl ilgimizi yarışma ve etkinliklerin olduğu taraf çekmişti.a-Aradan belirli bir süre geçtikten,eşyalarımızı bırakıp kurulduktan sonra,Yarışmaların olduğun bölgeye yöneldik kuzenlerim ile birlikte.İnce bir tahta zemin üzerinde 2 tane yarışmacı ellerinde birer tane sopa,sopaların ucu yumuşak yastık tarzı bir şeyle kaplanmış.Amaç karşı takımdaki oyuncuyu o sopalarla denize düşürmek.Bizde şansımızı denemek istedik.Kuzenlerim birkaç tur dayanabilselerde kkısa sürede kaybettiler.sıra bana geldi bende bir sürü kişinin olduğu ortama çıkmannın verdiği heyecan ver korkuyla aynı zamanda içimdeki hırsla yanıp kavrulurken fark ettim ki aslında işin içindeki sır dengeyi stabil seviyede tutup tahta üstündeki hakimiyetini kontrol altına almak.Şansıma olduğunu düşündüğümdendir ki art arda bir sürü tur kazanmayı başarmışım.Üst üste alınan zaferlern verdiği ego hissi de ister istemez beni sarmıştı fakat sonraki oyunlarda giderek kötüleşip dengemi kaybediyordum.Karşımda sadece bir rakip vardı. O da zaferleri birer birer alıyordu.Normaldir ki Öfkem ve hırsımla kendimi yerken daha da hırslanıp daha öncesinde deneyimlediğim bütün denge,saldırı ve savunma taktiklerini yapamamaya başladım.Kaybettikçe kaybediyor sinir üstüne sinir oluyordum.Bir süre sonra biraz hava almak için deniz kenarında dolaşmaya başladım.Biraz sakinleştikten sonra çok fevri davrandığımı anladım.Ardından bir yere çömelip hatalarımı gözden geçirdim.En önemlisi acelecilik ardından denge kaybı ve saldırı pozisyonlarındaki hatalar.Bunları kafamda tekrar yerine oturtup artık sonraki yarışmaya hazır olabilirdim.Fakat artık yüzüp yüzüp kuyruğa helmiştim ki işin ucunda para ödülü vardı,bunu es geçemezdim.En son olarak da rakibimi gözlemlemenin yapacağım taktiklerde elime ne gibi avantajlar ve ne gibi dezavantajlar olabileceğini öğrenmek içim bir süre rakibimin oynayışlarını izledim.

Artık hazırdım.Sakinliğimi bozmayıp önce savunmaya çekilip ardından saldıracaktım.Oyun başlamıştı,rakibim de benim düştüğüm hataya düşüp egosuna yenik düşmüştüArt arda gelen darbeleri savurduktan sonra hızlı bir atak yapıp zafere erişmenin hazzını vücudumda hissettim fakat çıkardığım ders ise:Egonun bir silah kendime silah olduğunu doğru kullnmak grektiğini ve ani sinirle hareket etmemeti kendime vazife edindim.

(Visited 35 times, 1 visits today)