Yoğun günlerin ardından arkadaşlarımdan sürpriz bir kamp teklifi aldım. Teklifi hemen kabul ettim ve kamp için gerekli olan malzemeleri toplamaya başladım: Birkaç kıyafet, yiyecek, içecek, uyku tulumu, çadır, yastık, yorgan ve bir el feneri. Öğleden sonra arkadaşlarım beni evimin önünden aldı ve kamp yapacağımız yere doğru yola çıktık.
Varış noktamızda fazla insan olmadığını görünce, en güzel yer olarak belirlediğimiz bir noktada çadırımızı kurmaya başladık. Yerleşme sürecinin kolay olmayacağını düşünerek her birimize görevler dağıttık. Bana odun toplama görevi düştü, bu yüzden hemen işe koyuldum. Odun arama işine daldığımda zamanın nasıl geçtiğini anlamadım ve başımı kaldırınca havanın karardığını ve kamp alanından oldukça uzakta olduğumu fark ettim. Kamp alanına geri dönmeye çalıştım ancak başarılı olamadım ve ormanın kapkaranlık içinde kaldım.
Önümü göremeyecek kadar karanlık olduğu için, o geceyi ormanda geçirmeye karar verdim. El fenerimi açtım ve topladığım odunlarla hızlıca küçük bir sığınak yaptım. Yorganımı çantamdan çıkararak çadırımı düzenledim ve uyku tulumuma girip uyudum. Sabah kuş cıvıltılarıyla uyandığımda, çevremi hızla toparlayıp kamp alanına doğru ilerledim.
Kamp alanına vardığımda, etrafımda beni arayan endişeli arkadaşlarımla karşılaştım. Hepsi koşarak bana sarıldı. Başımdan geçen macerayı onlara anlattım ve hep birlikte eve dönüş yoluna çıktık. Bu kamp benim için unutulmaz ve dolu dolu bir macera oldu.