O Kamp

Arkadaşim hadi görev dağıtılacak bakalım dedi. Bende tamam dedim. Öğretmen, Demir, ormanda dal bulacak dedi.0 an büyük bir sessizlik oldu. Poyraz, aynen öyle hadi yiyelim o krepleri dedi. Asil, saçmalama krep falan yok hele bu gidişle hiç yok. Sonra 3/C den Çağrı öğretmen, dediki Poyrazla katılıyorum. Fakat krep değil de lahmacun olsun dedi. Ayaz, yanindada baklava, anlaştık. Tüm görev dağılımları yapılmıştı ertesi gün Demir, odun toplarken kayboldu. Kendisine dedi ki pusulam vardı onla kurtulabilirim. Elini cebine attı veeeeeee patates. Demir, patatese fısıldadı. Patates, ben seni haftaya dönünce yiyecektim hem sen buzdolabında değil miydin? Derken akşam oldu, hava karardı. Bir ağacın kökünde uyuya kaldı. Ertesi gün Demir in pusulası hiç bir yerde yoktu. 0 esnada bir çıtırtı duydu, tam ağaç onun üzerine düşecekti ki
Daffy duck arabası ile onu kurtardı. Daffy duck ama ama sen yaşıyorsun dedi Demir. Evet ben hiç ölmedimki. Gözlerime inanamıyorum yaşıyorsun! Evet ne oldu?
Yok bir şey neyse teşekkür ederim dedi Demir. Nereye gidelim diye sordu Daffy duck. Demir, tam İstanbul Ayasofya diyecekti ki Ankara’nın en büyük ormanına dedi. Demir, sınıfına kavuştu. Öğretmenine bir kaç dal verdi ve bir daha da pusulası olamadan ve bir de fermuarı olmayan bir pantolon giymemeye kendine söz verdi.

(Visited 7 times, 1 visits today)