Basitçe nüfus artışı, bir nüfustaki insan sayısındaki artıştır bu süre içinde doğan kişi sayısının ölen kişi sayısından fazla olması nüfusun artmasına yol açacaktır. Bu kavram bir çoğumuzun kafasında nelerden kaynaklanır, sebepleri nelerdir, topluma ve doğaya etkileri olumlu mu olumsuz mudur ve son olarak bu artışın sonucunda neler yapmalıyız gibi sorulara yol açıyor.
Aslında son zamanlarda çoğalmasıyla birlikte nüfus artışı gündemlerden düşmeyen bir problem haline geldi. Başlı başına bir ülkedeki nüfus artış hızının fazla olmasının sorun haline gelmesindeki temel etken, o ülkenin ekonomik kaynaklarının ülkede yaşayan nüfusun beslenme, barınma, eğitim, sağlık ve iş gibi temel gereksinimlerini karşılayamamasından kaynaklıdır. Nüfus artışının başlıca nedenleri olduğu açık ama bu nedenlerin getirdiği olumsuz etkiler maalesef var.
Özellikle nüfus artışı doğrudan toplumla ilgilidir ve sorunların %67’si toplum yaşamını etkiler. Örnek verecek olursak; kişi başına düşen milli gelir azalır. Bu demektir ki asgari ücret için çalışan toplumun büyük bir kısmı daha az bir bütçeyle ihtiyaçlarını karşılamak durumunda kalır. İnsanlar çoğalacağı için iş bulmakta zorluk çekerler yani işsizlik oranı artar ve iş bulamamaktan dolayı çalışmayan yetişkin toplumun üstüne üniversite mezunu birçok gençte işsiz kalır. Tüketim artar ve insanların temel ihtiyaçlarının karşılaşması artık zor olur. Yani birçok aile artık barınma, beslenme ve sağlık gibi bir çok hakkından mahrum kalacak. Eğitim ve sağlık hizmetlerinde aksamalar ve benzeri sorunları oluşturur. Sağlık sorunları hala daha gündemimizde olan Covid-19 gibi virüslerin çoğalmasına ve bulaşıcı hastalıkların artmasına sebep olur. Eğitim sorunları ise bir sürü çocuğun temel haklarından biri olan eğitim hakkının elinden alınması ve olan eğitimde ise verimsiz bir ders ortamı gibi problemler ortaya çıkarır. Konut sıkıntısı olur bunun sonucunda da gecekondulaşma yani çarpık ya da düzensiz kentleşmeye yol açar. Bu da çağımızın en büyük sorunlarından biri olan hava kirliliğine sebep olur. İnsanlar bir yerden başka bir yere gideceği için iç ve dış göçler artar. İç göçün sonucu olarak ülkemizde dengesiz bir nüfus dağılışı gerçekleşir yani İstanbul gibi bazı şehirlerin nüfusu kaldırabileceğinden çok daha fazla artar ayrıca göçün kaynak ve altyapı yetersizliği ve sosyal yapıda meydana gelen bozulmalar gibi olumsuz yönleri her ne kadar üzücü olsa da vardır. Bence bunların hepsi bilinçsiz ve cahil toplumun yarattığı sorunlardan kaynaklı. Bir problem zinciri gibi ardı arkası kesilmeyen nüfus artışı sadece Türkiye için değil Dünya genelinde durdurulamayan ve geri dönüşü olmayan bir hataya yol açacak.
Sonuç olarak, her şeyin sonunda en önemli soru nüfus artışı durdurulabilir mi? Nüfus artışının sona erdirmenin tek yolu olduğunu düşünüyorum. O da herkesin daha bilinçli olması ve gelecek nesillerin daha bilinçli yetiştirilmesi, ancak bu şekilde dünyayı, canlıları ve geleceğimizi kendi ellerimizle yaptığımız bu problemden kurtarabiliriz.