Yaz tatilinin başlangıcıydı, kendi kendime sanırım her yaz ki gibi Bodrum’a gideceğim diye düşünüyordum kendi kendime. Ama sonra babam çıkageldi ve İstanbul’a gitmek isteyip istemediğimi sordu. Ben hiç düşünmeden evet dedim çünkü daha önce hiç İstanbul’a gitmemiştim ve hep gitmek istemiştim. O akşamdan bavulumu hazırlamaya başlamıştım bile halbuki iki gün sonra yola çıkıyorduk. O iki gün sanki iki aymış gibi geçti benim için. Ama en sonunda o güne gelmiştik, yola çıkıyorduk. Bavulumu arabanın bagajına koydum ve yola koyulduk yolculuk gayet iyiydi. Yaklaşık üç saat sürmüştü ama bana çok daha az sürmüş gibi geliyordu.
Artık İstanbul’un içindeydik ve gayet yavaşlamıştık İstanbul’un o mehşur trafiği kendini hemen belli etmişti. Gideceğimizi otele ancak yarım saatte varabilmiştik. Otele vardıktan ve biraz dinlendikten sonra ilk durağımız Büyükada oldu. Orada bir yemek yedik ve sonrasında ötele geri döndük. Sonraki günlerde Beşiktaş’ı gezdik Kız kulesini gördük ve onun gibi turistik mekanları gezdik son günümüzde ise Taksim’e gittik. Ve ben aylardır aradığım kitabı sonunda Taksim’in arka sokaklarındaki bir sahafta buldum. Aynı gün büyük bir heyecanla kitabı okumaya başladım. 23. sayfaya geldiğimde ise el yazısıyla yazılmış bir not buldum. Notta eğer burayı okuyorsam bu kitabın sayılı baskılarından birine sahip olduğum ve yazarıyla istediğim zaman görüşebileceğim yazıyordu. Ama yazarla nasıl iletişime geçeceğim ya da nerede buluşabileceğime dair hiçbir şey yazmıyordu. Sonra kitabın sahte olabileceğini düşündüm ve kıtabı aldığım sahafa geri döndüm fakat orada kimse yoktu. Sadece standın yanında gazete okuyan biri vardı ona buraya onun bakıp bakmadığını sordum ama o sadece orada oturdu ve suratındaki o hafif gülümsemeyle beni dinledi, ama bir cevap vermedi. Tam ümidimi kesmiştim ve oradan ayrılıyordum ki birden adam konuşmaya başladı. Bana bir adres verdi ve oraya gitmemi onula orada tanışabileceğimi söyledi. Aslında bu yazarla tanışmak artık ilgimi çekmiyordu ama bu olay beni o kadar içine almıştı ki devam edip onunla tanışmak istedim.
Adamın dediği adrese gittim, böyle bir şeyi neden yaptığımı bilmiyorum sadece oraya gittim ve beklemeye başladım. Birkaç dakika bekledikten sonra nihayet birisi geldi, bu bana kitabı sahafta satan adamdı. O anda kitabın yazarının o olduğunu anlamıştım. Ona kitaptaki notu onun yazıp yazmadığını sordum ve evet notu yazan oymuş. Sonrasında ondan imzasını alıp otele geri döndüm. Ve ertesi gün Ankara’ya geri döndük.