Gökkuşağının altında geçince MARSUPİLAMİ GEZEGENİ ‘ne geldim. Nereye geldiğimi karşıda duran tabeladaki isimden gördüm. Gezegen mavi ve yeşildi. Çiçekler şarkı söylüyordu. Bütün çiçeklerin şarkılarında Marsupilami vardı. Gezegen de büyük delikler vardı. bu delikler galiba burada yaşayanların eviydi. Sonra yürüdüm yürüdüm, bir baktım uzun bir kuyruk var. Ben kuyruğun üzerine atladım ve ona sarıldım. Sonra onu çeke çeke Marsupilami gezegeninde yaşayan bir Marsupilami hayvanına ulaştım. Marsupilami hayvanının sırtına çıkınca, o da beni salladı ve ben havaya uçtum. Sonra Marsupilami ile şaşkın olarak göz göze geldik. Daha sonra o beni kovalamaya başladı. Çok fazla koştum, koşarken aklıma bir şey geldi. Onun beni kovalamasını engellemek için bir şeyler attım. Yerde bulduklarım ve attıklarım çok komikti. bu gezegende bile benim en sevdiğim yemekler vardı. Attıklarım yarısı yenmiş elma, içilmiş yarım su plastik şişe, ısırılmış pizza, ketçaplı hamburger ama azıcık yenmiş, sakız idi. Sonra koşarken önüme yastık geldi ve yastığı Marsupilami’ye attım. O da düştü, ama canı acımadı. Çünkü yastık yumuşaktı. Böylece ben ondan uzaklaştım. Ama canım sıkıldı ve geri döndüm. Onun uyuduğunu fark ettim, uyandırdım ve bana çok kızdı ve yine beni kovaladı. hızlıca kaçarken, bir baktım ki; bir sürü Marsupilami’nin arasına düşmüşüm. Onlardan önce korktum, sonra onlara ‘Merhaba’ dedim. Sonra onlarda bana kuyruklarını uzattılar. Ben şaşırdım. Çünkü benim kuyruğum yoktu. Bende elimi uzattım ve sonra selamlaştık. Ben bur da 1 ay kaldım. Sonra onlar beni evime yolladılar.
Nisan Ayı Bloğu; Yeni Bir Gezegene Düştüm. Eyvahhh….
(Visited 8 times, 1 visits today)