Nikola Tesla mı Thomas Alva Edison mu?

Nikola Tesla 10 Temmuz 1856′ da Amerika’ da dünyaya geldi. Sırp kökenli Amerikalı elektrik ve makine mühendisidir. Elektrik sistemleri üzerinde çalışan Tesla alternatif akımın muciti olarak da tanınıyor. ”Düşmanı” ve aynı zamanda patronu olan Thomas Edison ile Fransa’da Continental Edison Company isimli şirkette çalışırken, patronunun referansıyla New York’a gelmesiyle tanıştı. Amerika’ya ulaştığında cebinde 4 cent, bir de patronunun referans yazısı vardı. Edison’a verilmek üzere yazılan referans yazısında şöyle diyordu “Değerli dostum Edison, dünyada iki tane mükemmel insan tanıyorum. Biri sensin, biri de bu yazıyı sana getiren adam”. Tesla’nın Edison’un yanındaki macerası hızlı başlamıştı. Birçok ilke birlikte şahitlik ettiler. Tesla, modern dünyanın ilk defa şahit olduğu kablosuz enerji transferi, radar, uzaydan enerji toplama gibi fikirlerin tohumlarını yine dünyada çok az grupta bulunan modern laboratuar ekipmanları sayesinde attı. Dönemin en yetenekli mühendisler ve teknisyenleriyle birlikte çalışıyordu.

Edison’un hikayesi de Tesla’nınki kadar ilginçtir. Daha küçük yaştayken girişimcilik denemelerine başlamıştır. 12 yaşındayken bir trende dergi ve meyve satıyor, bir yandan da trenin yük vagonunu yerleştirdiği küçük bir baskı makinesi ile haftalık bir gazete basıyordu. Ama bir gün, içinde kimyasal madde bulunan tüplerden biri kırılıp vagonda yangın çıkınca Edison hem trendeki işinden oldu hem de ömür boyu ağır işitmesine yol açacak biçimde yaralandı. Daha sonra telgrafçılık öğrenmeye karar veren Edison 1863-1868 yılları arasında ABD ve Kanada’da birkaç telgrafhanede çalıştı. 1868’de bir atölye kurdu ama yaptığı elektrikli kayıt aygıtının patentini satamayınca bir yıl sonra parasız ve borçlu olarak Boston’dan New York‘a gitti.

Edison Tesla’ya verimsiz DC Jeneratör ve motorlarının verimini artırması için 50.000 dolar teklif etmişti. Tesla bunu başardı, fakat Edison’dan hakettiği parayı alamadı. Edison’un bir gün Tesla’ya gülerek “Tesla, Amerikan mizahından anlamıyorsun dostum.” dediği kayıtlara geçmiştir. Sırp asıllı Tesla, Edison’un gözünde hiçbir zaman eşit seviyedeki bir çalışma arkadaşı olmamıştır. Aralarındaki gerginlik tam da bu günlerde ortaya çıkmaya başlamıştı. Vebu gerginliklerin giderek sıklaşmaya başlamasının ardından Tesla, Edison’un izlediği politikaya duyduğu hayal kırıklığı sonrası tüm patentlerini 15 Milyon dolara George Westinghouse’a sattt ve tamamen özgürleşip, ünlü New York 5. Cadde’deki ar-ge laboratuarını açtıktan sonra Avrupa’nın birçok şehrini gezdi, iletişimde olduğu birçok bilim adamıyla fikir paylaşımında bulunmuştur.Tesla ne kadar burnunun dikine giden, dış dünyaya kulaklarını tıkayan bir deha olarak görünse de yenilikçiliğin ancak kat üstüne kat çıkılan, başkalarının düşüncelerine değer verilen ortamlarda doğacağının farkındaydı.

Edison ile yollarını ayırdıktan sonra oldukça fazla karşılığını aldı ama Edison ile çalışırken Edisonun onu her zaman arka plana atması, hakettiği değeri göstermemesi ve çoğu zaman Tesla’nın alacağı ödemeleri eksik yapması hatta bazen hiç yapmaması Tesla’nın geç tanınmasına ve başarılarının Edison’un yanında küçük görünmesine sebep oldu. Edison Tesla’nın önünü kesmeye çalışmak yerine ona daha çok destek verseydi Tesla çok daha fazla icat yapmış olabilirdi belki de Edison’nun icat ettiğini düşündüğümüz şeylerin altında Tesla’nın imzası olabilirdi.

 

(Visited 50 times, 1 visits today)