Ormanın derinliklerinde bir küçük kasaba vardı. Bu kasabanın adı Mutluluk Diyarı’ydı. Bu kasabanın en neşeli çocuğu ise Neşe adında bir kızdı. Henüz yedi yaşındaydı. Sokaklarda arkadaşlarıyla oyunlar oynar, mutlu anlar yaşardı. Küçük ağaçtan yapılmış bir kulübesi vardı ve bu kulübede anne ve babasıyla birlikte yaşıyordu.
Ormanın derinliklerinde bulundukları için sık sık yağmur yağardı. Bu nedenle kulübenin tavanından su damlardı. Ancak Neşe’nin odası küçük ve tatlıydı. Camının önüne konan kuşları içeri almak istese de anne ve babası buna izin vermezdi. Bu yüzden ekmek parçalarını kuşlara atarak onları beslerdi.
Neşe’nin odası, küçük bir yatak içinde peluş oyuncaklarla doluydu. Yerde annesinin dokuduğu bir halı bulunuyordu. Odasında ayrıca küçük bir pencere vardı, bu pencereden ormana bakmak mümkündü.
Her sabah arkadaşları camın önünde toplanır, birlikte okula giderlerdi. Neşe, hayal gibi bir dünyada yaşayan şanslı bir kızdı. Gözlerini kapattığında adeta cenneti yaşadığını düşünürdü. Ancak bir gün babasının iş yeri değişti ve aile oradan taşınmak zorunda kaldı.