İnsanlık toplayıcılık yapmaktan sıkılıp(!) yerleşik hayata geçince ilk yaptığı şey yemek için koşturmak yerine barınak kurmaktı. Bu ilk başta ona da garip gelmişti. Nede olsa binlerce yıl avcılık yapmış haliyle ilk aklına yemek gelmiştir. Ama o barınak yaparak ileriyi görmüştür. İşte bundan sonra insan gerçekten gelişmeye başladı çünkü dünyanın karşılarına çıkardığı zorluktan kaçmak yerine yüzleştiler. Düşünsenize, bu olay bir asır gecikse ne arabanız olacaktı ne de yanınızdan eksik etmediğiniz telefon…
Haberleri takip edenler bilir. Nasa ve ondan ayrı çalışan birkaç şirket (Virgin Galactic, Space x vb.) kuruluşların şimdiki hedeflerinden biri uzay turizmi. Elon Musk 2050’ ye kadar uzaya insan çıkarabileceğini söyledi. Peki bir soru sorayım. Neden uzay? Neden kendi Dünyamız değil? Ben size nedenini açıklayayım. Bu denklemde unutulan faktör insan. Niye mi? Çünkü canımız sıkıldı. Binlerce yıl sonra atalarımızın yolundan çıktık ve yeniden toplayıcılığa giriştik. Petrol için savaşlar yaparken arada kalan çocukların ölümünü önemsemedik. Tartışmalar o kadar ağırdı ki geleceğimiz olan suyu zehirlemekten korkmadık. O kadar kördük ki 2008’ de uzmanlar uyardı: “Dünya’nın iklim dengesi değiştiğinden 2008’ den sonra Avustralya’ da kuraklıklar daha şiddetli olacak ve bu etkiler ilerleyen yıllarda belirginleşecek.” Bahsedilen konu Avustralya’ nın orman yangınları bu rapor tüm gerçeği ortaya koymakta. Aslına bakarsak insanoğlu kendi evini yaktı üstelik ortada güve de yok…
Konuya dönecek olursak uzay turiziminin asıl amacı insanlara uzayı gezdirmek değil. Amaç insanları Dünya’ dan çıkarıp çıkaramayacakları. Çünkü artık ortada ne ev kaldı ne Dünya diyebileceğimiz bir varlık kalmadı. İşin en ilginci İnsanlar Dünaya’ nın sadece %60 keşfedilebildi. Yani evimizde tam olarak kaç oda, onun içinde de kaç eşya var bilmiyoruz. Ama Dünya’ da keşifler bitmemişken yaklaşık tüm canlıların yarısı keşfedilmeyi beklerken biz umursamadan bu hayatı bu gerçeği terk etmeye çalışıyoruz. Ya bu araştırmalara harcanan paralar Dünya’yı için kullanılsaydı ne olurdu. Belki daha geç olacaktı ama yine de uzaya gidecektik. Ama sonuçta herkesin gözü yükseklerde olduğu için burnumuzun önünü göremiyoruz.
Kısaca yıllarca ekmeğini yediğimiz Dünyamız’ın, günümüzdeki hale gelmesindeki sorumluluğu unuttuk ardından da bir kaçış çabası başlattık. Bence insanoğlunun kulağına küpe etmesi gereken mesaj: “ Nereden geldiğini unutma!”… Peki hiç düşünen oldu mu? Ya atalarımızın aklına yerleşik hayata geçmek gelmeseydi. Herhalde yine göklere dalmış olurduk.