En çok oyun sevdalısı olan çocuklar değil midir?Tabii ki öyledir fakat onlara yaşadıkları bu yeni yüzyılın sunduğu vakit geçirme sistemleri onlara fazla bir seçenek tanımadığını düşünmekteyim.Bir çocuk ona eğlenceli gelen her şeyi yapar hatta ve hatta doğru olmayan yapmaması gereken eylemlerde bile bulunur.Bu tıpkı herkeste olan toplumu benimseme özünün küçük yaşlarda daha yoğun olmasıyla bağdaştırıyorum.
Bizler,büyüklerimiz bile başımıza gelen kötü bir olay kadar yaşadığımız deli dolu,sevinçli paha biçilemez,eğlenceli anıları hatırlıyabiliyorsak çevrenin etkisi göz ardı edilemez.Çünkü insanın yaptıkları eylemlere iyi ve kötü demesi çevresindeki insanlardan,siz,bizden hepimizden kısacası halktan aldığı tepkiyle gerçekleşiyor.Üstelik çoğu insan belirli bir yaşa geldikten sonra aradan yıllar geçmiş olsa bile küçükken ağladığı veya mutluluktan havaya uçtuğu anlarını ya da o zamanlarda istediği bir oyuncağı hatırlayabiliyor.Mesela kendimden bir örnek vermek isterim bu konuyla alakalı,ben 2002 doğumluyum çoğunuzunda öngördüğü daha yeterince büyük değilim hatta reşit bile değilim ama çocukluğumundan bu yana dek bir çok şey yaşıtlar tarafından büyük önemli değerler taşıdı .Ben daha çok ufakken ip atlama,seksek,saklambaç,köşe kapmaca,donateş gibi bir çok oyunlar fazlasıyla anlam ifade ediyordu o dönemdeki çocuklar için.Bu arada kesinlikle yanlış anlamayın hala devam etmekte artık o tarz oyunlar günümüzde ömrünü yitirdi diyemeyiz ama akdeniz foku ne kadar nadirse bu oyunlarda öyle.Neden mi?
Çünkü,teknoloji hayatımızdaki rolünü oynamak için bir adım daha attı ve şu ana dek her evde var olan televizyonlarda 6-11 yaş aralığına uygun çizgi filmler ortaya çıktı ve ne yalan söyleyeyim ben de çok severdim.Fakat bu yenilik yüzünden teknolojiden tamamen uzak arkadaşlarımla bahçede vakit geçirdiğim zamanların jubilesini 7 yaşında Kırşehir’de yaptım.8 yaşımda Uşak’a taşındığımızda yine dışarıda oynanılan oyunların yanı sıra hayatımızdan çıkaramadığımız daha doğrusu çıkarmak istemediğimiz teknoloji tam anlamıyla yerini aldı.Çizgi filmler sayesinde televizyonun başından ayrılmaz olduk.Üstelik oyunlarımız tamamen değişmişti.BenTen,Bakugan,Beyblade,Barbie gibi çizgi film akımlarından sonra bu çizgi filmlere ait oyuncaklar yer aldı hayatımızda.Lakin her ne kadar hava kararıncaya kadar dışarda bu oyuncaklarla oynasak da akşam yine de sadece Uşak’ta duyduğum arkadaşlarımla bir araya gelip kalabalık bir şekilde oynadığımız bu oyunu sürdürdük.Aradan 1 yıl geçti geçmedi derken teknoloji en büyük rolünü oynadı ve bir çok eve ve çocukların eline bilgisayar,tablet ve telefon gibi teknolojil cihazlar geçti ve ne yazık ki her şeye erişim kurmamıza yardımcı olan bu cihazları araştırma yapmak yerine ufak yaşta oyunları için kullanmaya başladık.Sabah akşam başından kalkmayıp keyif aldığımız bu icatlarla biz farkına varmadan arkadaşlık ilişkilerini köreltip sanal arkadaşlar edinmeye başlamıştık.
Böyle tanıştığım bu yolculuk ise günümüzde daha pofesyonel bilgisayar oyunlarıyla ve chat denilen gamerlar arasındaki iletişim bağıyla beraber süslenerek günümüze gelmiştir.Peki,günümüzde geleneksel oyunlar nasıl bir yer hayatımızda?
Geleneksel oyunlar da kendi içinde modernleşti saklambaç,yakalambaç gibi oyunlar genellikle küçük yaşta olan çocukların hayatında maksimum 1 yıllık değere sahip oldu ve bu oyunlar yerine telefon isteme yaş oranı 3 yaşa kadar düştü.Futbol,mahalleler arasında yapılan sokak maçları yerine halısahalar tercih edilerek modernleşti.14 .yaşındakiler ve daha büyükler sosyal medyanın ve halkın yardımıyla kendini nargile kafelerde,avmlerde vs. buldu ve zaten parklar yıkılıp yerine bunlar inşa edildi.Eskiden oyun oynamak için aranan sokaktan ziyade dolaşmak,alışveriş yapmak,yemek yemek,sinemaya gitmek için aranan avmler varoldu.
Kısacası teknolojiyle beraber geleneksel oyunlar yok oldu.Hani büyüklerimiz derdi nerede o eski bayramlar.Bizlerin de farketmesi gereken ise daha 16 yaşında olsam da nerede o eski sokaklar,eski oyunlar,eski arkadaşlıklar…