“NEREDEYİM BEN!”

“Anneanne, bana yine bir efsane anlatır mısın? Ama bu sefer gerçek olsun.”

Cümlesi ile her şey ortaya çıktı…

Bir gün Melis anneannesine bu soruyu sorduktan sonra her şey ortaya çıkmıştı. Çünkü Melis her efsane istediğinde anneannesi ona hayali hikayeler anlatıyordu ancak Melis doğduğunda ona “ASLA” yalan söylemeyeceğine söz vermişti. Ve Melis’in anneannesinin bildiği tek gerçek, “efsane” sanılan anısıydı…

Anneannesi mecburen anlatmaya başladı. “Bir varmış, bir yokmuş. Çok eski zamanlarda yaşayan bir kız çocuğu varmış. Bu kız çok akıllıymış. Sınav notları çok iyiymiş ve teknolojiye büyük ilgisi varmış. Ve bu kızın çok büyük bir hayali varmış… IŞINLANMAK.

Kızın tek istediği şey buymuş. Her gün yatmadan önce ışınlanabilmek için dua ediyormuş. Bu dualardan tam on bir yıl geçmiş ve kız yirmi altı yaşına basıvermiş. Tabii o zamanlar teknoloji eskiye göre bayağı değişmiş. Kız hala ışınlanmak için artık dua etmiyor, kendi çalışıyormuş. Çok uzun süreler araştırmış ama eli boş çıkmış. Ne yazık ki, bir gün çok inat etmiş ve kendi kendine ‘Sen akıllı bir kızsın, yaparsın!’ diye motivasyon sağlamış.

Üç yıllık bir çaba sonucunda tam olarak istediğine ulaşmış. Yaptığı makine aslında çok garipmiş. Kız sadece bir tane pergel yapmış. Herkes onunla alay etmiş, ‘Bir pergelle nasıl ışınlanacaksın?’ diye. Ama kız vazgeçmemiş ve inat edip göstermiş. Bu pergele özel bir kalem de ayarlamış. Kalemi pergele takmış ve belirli bir boyutta çember çizmiş. Çemberin içinde bir delik varmış. Bu deliğe girdiğinde hiç beklemediği bir yere ışınlanmış.

Dinozorların olduğu döneme ışınlanmış. Ne yapacağını bilmeyen kız, “NEREDEYİM BEN!” diyerek bağırmış ve elinde pergeli ve kalemi olduğunu görüp hemen kendi zamanına geri dönmüş.”

Anneannesi hikayesini böyle anlattı.

Melis, “Anneanne, bu kadın hala yaşıyor mu?” diye sordu. Anneannesi, “Evet,” diye yanıtladı. Melis, “Peki nerede yaşıyor şu anda?” diye merak etti. Anneannesi, “KARŞINDA,” diyerek cevap verdi. :))

(Visited 2 times, 1 visits today)