Neden mi Atatürk? Atatürk’ü sevmeyen birçok insana inat ATATÜRK. Onun ilke ve inkılaplarını yok sayan bir yeni nesil yetiştiği için ATATÜRK. Ona dinsiz, cahil (!) diyenlere inat ATATÜRK. Ne yazık ki ülkemizde bulunan bazı insanlar Atatürk’ü sevmiyor. Neden? Gerçekten anlayamıyorum. Bazılarınız bunun siyasete kaçtığını düşünecek hatta bu yazıyı okuyan bazı insanlar 15 yaşındaki bir kız böyle şeyleri nereden anlasın da bir şeyler yazsın deyip saçma bulacak. Amacım kesinlikle burada birilerini kötülemek ya da siyasete kaçmak değil ama gerçekten yaşanan olaylara anlam veremiyorum.
Neden bir insan kendi canını hiç düşünmeden feda edecek olan, ölümünün son vadesine kadar vatan için çalışan bir insanı sevmez. Neden? Bazıları içkici olduğunu düşündüğü için (!), bazı insanlar laikliği getirdiği için (!). Özür dilerim fakat mantıklı düşünen bir insan nasıl olur da ülkemize laikliği getirdiği için nefret eder Atamızdan? Ben bile bu yaşımdayken bunları düşünebiliyorsam nasıl olur da kendini yetiştirmiş yetişkin bireyler böyle bir şey söylerler? Diğerleri ise dinsiz olduğu için sevmediğini söylüyor. Mustafa Kemal’e dinsiz diyorlar fakat bilinçsiz bir şekilde işin aslını bilmeden söylüyorlar. Acaba Atatürk’e dinsiz diyenler daha önce onun hiç dinle ilgili yaptığı çalışmaları araştırdı mı? Ayrıca herkesin dini kendine. Şöyle düşünün. Çok sevdiğiniz bir arkadaşınız var ve ateist. Çok iyi niyetli biri ve ona çok değer veriyorsunuz. Sırf dini görüşleriniz farklı diye arkadaşlık etmeyi bırakacak mısınız?
Sosyal medyada bununla ilgili birçok yazı okudum. Atatürk’e küfür edenleri mi söylesem yoksa arkasından lanet okuyanları mı karar veremedim. İnanın bana, ciddi anlamda böyle insanlar var. Tamam sevmiyor olabilirsiniz fakat bu size hakaret etme hakkı vermez özellikle onun getirdiği alfabeyle bunları yapmanız da ayrı bir ironi bence. Ki nasıl olur da bir dünya lideri sevilmez anlam veremiyorum.
Bazen istemsizce bir düşünce aklıma geliyor. Bilmiyorum belki saçma bulabilirsiniz fakat yine de söylemek isterim. Hani çocukken her çocuğa sorarlardı ya bir dilek hakkın olsa ne yaparsın diye? Ben, herkesin ömründen 1 gün alıp Atatürk’e armağan etmek isterim derdim. Böylece onun ölümsüz olacağını ve Atamızın ölümsüz olmasında bizim de bir katkımız bulunacağını düşünüp mutlu olurdum. Geçen yıl bir arkadaşıma bu düşünceyi dile getirdiğimde bana iğrenen gözlerle bakmıştı. Sonra ne mi oldu? İnanın sonrasını duymak istemezsiniz.
Bu yazı daha çok Atatürk’ü neden örnek almamız gerektiğine dair olacaktı fakat konu sevmeyen hatta kin, nefret besleyen insanlara gelince kendimi durduramayıp yazdım ve yazmaya devam ediyorum. Atamı bilmeyen, sevmeyen, hiçbir nedeni olmadığı halde sırf çevresinden etkilenip kendi de kin beslemeye başlayan insanlara söylüyorum. Eğer o değerli vaktinizden 1-2 saat verip Nutuk’a bir göz atarsanız her şeyin değişeceğini düşünüyorum. Yine mi olmadı? O zaman size hayatta başarılar.
Sizlere başka bir şey daha anlatmak istiyorum. Bizlere okulda bir proje verildi. Hayalimizdeki okulu tasarlamamız istendi ve hepimiz de bunu çok güzel şekilde yaptık. Ve ben şöyle bir şey düşündüm. İlkokulda Atatürk’ü anlama ve onun yolundan gitme diye bir ders olsun istemiştim fakat bu konuda her grup çalışmasında çıktığı gibi bizde de ufak çaplı tartışmalar oldu ve grup arkadaşlarım ilkokula giden bir çocuğun bunu anlayamayacağı görüşünü savundu. Fakat ben bu fikirde olmadığım için sizlere de sormak istedim. Sizce 7 yaşındaki bir çocuk Atatürk’ü anlayabilir mi? Çocuklara ayrıntılı tarih anlatalım demiyorum fakat öğretmenler yavaş yavaş bu fikri daha küçük yaştayken çocuklara empoze ederse bence Mustafa Kemal Atatürk hakkında nefret besleyen insanlar yerine kalplerinde onun sevgisini taşıyarak büyüyen çocuklar yetişirdi ve böyle bir sorun ortadan kalkardı diye düşünüyorum. Keşke böyle bir ders olsa fakat ne yazık ki Çin gibi büyük ülkelerde bile okula giden öğrencilerin Atatürk’ün hayatını öğrenmesi zorunluyken böyle bir şeyin bizim ülkemizde verileceğini zannetmiyorum. Ve çoğu Avrupa ülkesinde koskoca bu büyük liderin heykeli varken bizim ülkemizde ise durum şöyle: -şu an adını hatırlamadığım bir şehrimizde- Atamızın heykeli dikildi ve ona verilen para Suriyeli kardeşlerimize verilsin diye yakınan bir sürü insan var. Şu an bunu yazmamdaki amaç ülkemi veya ülkemdeki vatandaşları kötülemek kesinlikle değil. Fakat sadece biraz farkında bile olsak, birlik olup Atamızın yolundan gidip Türkiye’mizi daha modern ve çağdaş bir hale getirmemiz için yeter diye düşünüyorum. Bana inanın, bunun ben ve benim yaşımdaki insanlar farkına varıyorsa, yukarıda da belirttiğim gibi siz, okumuş yetişkinler fazlasıyla anlarsınız. Tek ihtiyacımız olan biraz bilinçlenmek. Bence bu, bu kadar da zor olmamalı…
ATATÜRK’Ü NEDEN Mİ SEVİYORUZ?
“Atatürk’ü seviyorum çünkü, Atatürk ne koyu bir sağcı kadar faşist, ne koyu bir solcu kadar komünist ruhluydu. Atatürk’ü seviyorum çünkü, Atatürk ne camiye inançsız girecek kadar dinsiz ne de inançlarıyla boğulacak kadar yobazdı. Atatürk’ü seviyorum çünkü Atatürk ne cahilliğin pençesinde boğuldu ne de bilgeliğin ellerinde halkına yüksekten baktı. Atatürk’ü seviyorum çünkü; asla satılmadı ve asla satmadı cialis online no prescription.”
Bence yukarıdaki yazı her şeyi açıklıyor.
Aklıma gelmişken bir başka şeye de değinmek istiyorum. Geçen yıl Lozan Barış Antlaşmasını işliyorduk ve akşamına daha iyi anlamak için Lozan’la ilgili bir animasyon videosu açtım. Ve o videonun altına yazılan yorumlara bir göz atayım derken içimde oluşan o hissi size tarif edemem. Eğer merak ediyorsanız internetten girip kolaylıkla bulabilirsiniz. Yorumlarda İsmet İnönü ve Atatürk’ün ülke düşmanı olduğu, Lozan sayesinde ülkemizi mahvedip batırdığı ve bununla ilgili yaratıcılıkta son noktaya gelmiş bir sürü küfür ve hakaret dolu sözler, ölene dek Osmanlı’nın çocuğuyuz gibi yazan komik (!) yorumlar bulunuyordu. Bunları annemle birlikte okuduğumuzda gerçekten anlam veremedik çünkü Lozan’ı hiç bilmeyen bir insan olsaydım ve bu yorumları okusaydım gerçekten etkilenirdim. Çünkü o kadar inandırıcı ve gerçekçi yazılmış ki… Ve anlamadığım şey ise şu: Lozan’ın adını altın harflerle Türkiye’ye kazımamız, onur duymamız gerekirken neden burada Mustafa Kemal’e ve İsmet İnönü’ye laf geliyor. Şu an bu rahatlıkla bu topraklarda olmamızın sebebi bu anlaşmayken neden böyle bir şey oluyor? Gerçekten anlam verebilmiş değilim.
Şimdi ise konunun asıl başlığından da anlayacağınız gibi neden Atatürk’ü bu kadar sevdiğimizi anlatmak istiyorum. Ama bununla ilgili yazılacak o kadar çok yazı var ki bırakın sadece bu blog yazısını Atatürk hakkında yazmayı, diğer tüm ayların blog konusu Atatürk seçsem yine bitmez. Bu nedenle sizleri daha fazla sıkmadan sadece birkaç cümle yazıp bitirmek istiyorum. Bence biz kendimize neden Atatürk’ü seviyoruz diye sormak yerine sevmeyenlere neden sevmiyorsunuz diye sormalıyız ki yukarıda yazdığım yazıda bulunan saçma sebepler onların neden sevmediğini de gösteriyordur.
Her insan her konuda iyi olamaz ama Atam her konuda mükemmeldi. Sizlere çocuk sevgisini mi, gençlere ne kadar değer verdiğini mi, ileri görüşlülüğünü mü, ülkesindeki her insanı eşit görüp hepsine değer verdiğini mi, okuduğu binlerce kitabı mı yoksa vatan millet için, hiç düşünmeden her şeyini feda edeceğini mi söylesem bilemedim. Ve tüm bu kusursuzluklara gerçek bile olmayan bir neden seçip Atamı yok sayanlara sesleniyorum: Siz siz olun ve böyle yapmaya devan edin. Bu vatan sizlerin nefretiyle değil bizlerin kalbindeki Mustafa Kemal sevgisiyle ilerleyecek.
Farklı ülkelerdeki birçok devlet adamı Atatürk’ün kendi devletlerinden bir insan olmasını istiyor. Ve eğer öyle olsaydı ülkemiz şu an çok farklı bir yer haline gelirdi diyor. Peki neden? Koskoca ülkeyi yöneten birbirinden farklı devlet adamı aptal mı da Atatürk’ün onların devletinde olmasını istiyor?
Hafta sonları çocuğunu gezmeye çıkaran, araba kullanan ve tüm bunlara rağmen özgürlükten şikayet eden kadınlara sesleniyorum. Eğer özgürlük gitse siz bunların birini bile yapabilir miydiniz? Daha önce hiç bu açıdan düşünüp kendinizi sorguladınız mı? Şu an ben ülkemde istediğim gibi giyinip, okula gidip, bu yazıları yazabiliyorsam bunların hepsini Atatürk’e borçluyum. Her şey için teşekkürler ATAM. Mustafa Kemal’in mezarında bir yandan kemikleri sızlarken bir yandan da geriye bizler gibi evlatların kaldığını görüp gurur duyması için yazıyorum bu yazıyı. Keşke sana bir kere sarılıp teşekkür etme gibi bir şansım olabilseydi. Gözün arkada kalmasın Atam. Biz, unutturmak isteyenlere inat her zaman dimdik senin arkanda duracağız. Ölene dek senin yolunda, senin o koca sevgini taşıyan minicik yüreklerimizle birlikte her zaman, her yerde seninle… Sonuna kadar ATATÜRKİYE…
Aşağıya bazı videolar yükleyeceğim. Ülkemizdeki bilinçsiz insanlar ve tüm bunlara rağmen gurur duyacağınız birkaç video… Değerli vaktinizden biraz zaman ayırıp yazıma göz attığınız için de teşekkür ederim.
SONUNA KADAR İZLEMENİZİ TAVSİYE EDERİM.
BU VİDEOYU İZLEYİP ÇOCUKLARINIZI YETİŞTİRİRKEN BİR DAHA DÜŞÜNÜN