Neden Hâlâ Bekliyoruz?

Problemsiz bir hayatı kim hayal etmez ki? Ancak yaşadığımız sürece sürekli önümüzde problemler olacak, bu da hayatın kaçınılmaz bir gerçeği. Evimiz, mahallemiz, sokağımız ve yaşadığımız şehir ne kadar çok sorun barındırıyor farkında mısınız? Şu an yaşadığınız şehir gibi.

 

 

Gerçekten böyle cansız bir şehirde mi yaşamak istiyorsunuz?

 

 

Ankara Türkiye’nin en büyük ikinci şehri olmasına rağmen birçok sıkıntısı vardır: Toplu taşımanın yetersizliği, hava kirliliği, yeşil alanların azlığı, yoğun trafik ve altyapı yetersizliği bunlardan sadece birkaçıdır. Öncelikle bana sorarsanız Türkiye genelinde de olan bir sorun yeterince yeşil alanın olmamasıdır. Dışarıya baktığımda sadece gri veya boyalarla renklendirilmiş bir şehir görmek beni çok üzüyor, her boş bir arazi gördüğümde içimden keşke birkaç ağaç dikilse o da olmazsa keşke azıcık çimen olsa diyorum. Aslında çözüm apaçık ortada; daha fazla yere ihtiyacımız var yeşil için, bu kocaman gökdelenlerin arasından kurtulabileceğimiz bir yerlere ihtiyacımız var. Sadece rahatlamak için değil aynı zamanda hava kirliliğini de önlemek için. Hava kirliliği tabii ki sadece ağaç dikmekle yok olacak bir sorun değil. Örneğin şu an Ankara’nın her yerinde doğal gaz yok ve bu da insanları kömür gibi katı yakıt kullanmaya itiyor. Çözümü için iki seçenek mevcut ister her yere doğal gaz altyapısı ulaştırabilir istersek de alternatif yollar arayabiliriz. Ankara’da yaşayan birisi olarak toplu taşımanın geliştirilmesi gerektiğini düşünüyorum ve sanırım toplu taşımayı sık kullanan veya şehir merkezinden çok uzakta yaşayanlar bana katılabilir. Eğer yorgun bir şekilde işten veya okuldan çıktıysanız ve herhangi bir sebepten toplu taşıma kullanmanız gerekiyorsa tam bir işkence gibi geliyor size: otobüs yetersizliğinden kaynaklanan gereksiz kalabalık, insanların toplu taşıma kullanmamasından kaynaklı trafik ve otobüslerin eski ve çoğunun bakımsız olmasından kaynaklı o çalışmayan klima daha fazla batmaya başlıyor zamanla. Peki çözüm sadece otobüs sayısını artırmak mı? Hayır maalesef sadece otobüslerin sayılarını artırmak onlara bakım yapmak yeterli değil, insanları bilinçlendirmediğimiz sürece ve onları toplu taşıma kullanmaya yönlendirdiğimiz sürece insanlar hâlâ kendi otomobillerini kullanmaya devam edecektir. Trafiği sadece toplu taşımayla azaltabilir miyiz? Doğrusu beklendiği kadar etkisinin olacağını sanmıyorum ama şeritleri arttırmanın kesin bir çözüm olabileceğine inanıyorum örneğin şeritleri üçten beşe çıkartmanın büyük bir yardımım olacağına inanıyorum. Yollardan söz açılmışken altyapı sorunlarından da bahsetmek istiyorum çünkü ne zaman şiddetli bir şekilde yağmur yağsa Ankara’nın alçak bölgelerini hep su basıyor ve bu sorunun çözümü çok basit sadece alt yapının bilimsel bir yaklaşımla geliştirilmesi lazım.

 

 

 

Sizce saatlerce bu trafikte sıkışıp kalmak hoş bir şey mi?

 

 

 

Ne kadar kusurlu olsa da insan istemsizce yaşadığı şehri kabullenmeye başlıyor ve onu kendinin bir parçası haline getiriyor. Kim daha iyi bir şehirde oturmak istemez ki? Peki bu çözümlerin çoğunun yanlış uygulamalar üzerine kurulmuş bir şehirde uygulanmasının zor olduğunu göz önüne alsak bile,  hâlâ uygulanması mümkün bir o kadar çözümün bize getireceklerini hayal edip, hayal ettiğimiz o şehre ulaşmak için çabalamaya değmez mi?

(Visited 30 times, 1 visits today)