Bir zamanlar; efendim, şehzadem, paşam, hazretleri, canım evladım, gözümün nuru, gülüm, çiçeğim… bu ve buna benzer nice gönül alan iç ferahlatan hitap tarzları vardı güzel Türkçemizde. Zamanla bu hitaplar yerlerini şşşşşşıııt, moruk, hacı, hooop, dayı, emmi bu ve daha da nice çirkin ağza alınmayacak kadar iğrenç tarz sözcük ve deyimlere bıraktı. Mesela okullarda bir olay olduğunda düzgün konuşmak yerine argo ve ya daha kaba bir şekilde konuşmayı tercih ediyorlar. İhtiyacımız olan sözcüklerin dışında, moda ve özenti nedeniyle Türkçenin yozlaştırılmasının önüne geçildiğinde, Türkçe bir bilim ve edebiyat dili olarak varlığını binlerce yıl daha koruyabilecektir. Ulu Önder Atatürk’ün dediği gibi: “Ülkesini, yüksek istiklalini korumasını bilen Türk milleti, dilini de yabancı diller boyunduruğundan kurtarmalıdır.
NE OLDU TÜRKÇEMİZE?
(Visited 70 times, 1 visits today)