Ne Dilediğine Dikkat Et!

Business Exercise – Two Doors — Aidia | marketing + brand strategyHayat; çokça arzu, ihtiras, hırs ve bunlar gibi daha bir sürü yoğun duygularla insanlığın varoluşundan bu yana süregelmekte. Evde, okulda, iş yerinde hatta görüp görebileceğiniz her yerde, isteklerle dolup taşan birçok insana rastlarsınız ki bu bağlamda en iyi kendimizi  tanıdığımızı varsayarsak bu kişilerin başında yer almamız kaçınılmaz bir durumdur. Gelgelelim konu kendimiz olduğunda bir şeyi çok istemenin olumlu ya da olumsuz sonuçlar doğurabileceği konusunda ikilemde kalıyoruz. Peki bu gibi durumlarda ikilemde kalmak mantıklı mı yoksa boş yere kendimizi üzdüğümüz bir gerçek mi? Bu iki durumdan birini bir kapının ardına diğerini de ikinci bir kapının ardına koyduğumuzu düşünelim. Ve şimdi hep birlikte hangi kapıyı sonsuza dek açmanın bizim yararımıza olduğuna göz gezdirelim.

Murphy's Law and Others - The Blog of Teresaİsteklerimiz, çevresel faktörlerle birlikte kendiliğinden oluşan ve yaşamımızın vazgeçilmez birer parçası konumuna gelen özel duygularımızdır. Şimdi herkes çok istediği bir şeyi düşünsün ve böylece seçeceğimiz kapıya bir adım daha yaklaşalım. Eminim ki, birçoğumuz istemekten korktuğumuz şeyleri arzuluyoruz. Haksız da sayılmayız aslında. Batıl inançlar, çevreden duyduğumuz sözler… İçimizde bir yerlerde arzularımızı ifade edememekten ötürü boşluklar oluşuyor ve yaşama tutunma bağı olarak algıladığımız sevinçlerimiz birer birer köreliyor. Neden mi? Çünkü istediğimiz şeyin olmama olasılığının baskın geldiği ipler bizi sımsıkı tutmakta ve özgürce düşünmemizi kısıtlamakta. Murphy’yi çoğumuz az çok duymuş, tanımışızdır. “Bir şeyin olma olasılığı, isteme olasılığı ile ters orantılıdır.” diyen Murphy’nin felsefesinin “Gülümse. Yarın daha kötü olacak” olduğu düşünüldüğünde tüm bunların insanları karamsarlığa doğru ittiği bir gerçektir.

Çekim Yasası: Lütfen Evrene Mesaj Göndermeyin - Matematiksel      O çok istediğiniz şeyi bir de sanki diğer kapıyı açmışçasına düşünün. Rahatça arzularınızın peşinden gidebildiğiniz ve sizi tutan iplerin olmadığı bir yer. Yaşam isteğiniz artar değil mi? Çünkü bir şeyleri başarmak size güç verir. Bir şeyin gerçekleşmesini ne kadar çok isterseniz olma olasılığı o kadar artar hatta neredeyse %99.9 oranında gerçekleşir. Evrene olumlu yaklaşan Çekim Yasası’nda “Bir şeye şimdi sahip olduğunuzun hislerini sunarsanız evren de buna yanıt verir.” düşüncesi ön plandadır. Yasayı savunan kanunlardan bir tanesi de Yhprum Kanunu’dur. Yhprum Kanunu’na göre bir şeyin çalışma ihtimali varsa çalışır, bir işin oluru varsa mutlaka olur.

       İstediğimiz şeylerin olması durumu kadar olmaması durumu da göz ardı edilmemeli. Eğer her istediğimiz gerçekleşseydi pembe dizilerden farksız bir hayat sürerdik. Fakat bu durum, olmama ihtimalini Murphy’nin savunduğu ilkeye itmemeli. Hatta Çekim Yasası istenilen bir şeyin  gerçekleşmemesi durumunu,“Sonucun çoğu zaman kötü olması işleyişin kötülüğünden değil, isteklerin yetersiz hatta tutarsız olmasındandır.” diyerek açıklamıştır.

Türk Öğrencisini Bilimden Soğutan Hepimizin Okulda Yaptığı 13 Deney - onedio.comBizler evrene enerjiler sayesinde mesajlar gönderiyoruz. Bizler birer mıknatıs, arzularımızsa demir talaşıdır. Talaşlar mıknatısın yörüngesine, doğru zamanda ve yerde girerler. Fakat mıknatıs ise bu zaman zarfında hep bir arayış içindedir ve ancak bu şekilde talaşlarla karşılaşabilir. Şimdi kötü enerjilerden kurtulmalı ve evrenle iyi iletişim içinde olduğumuz bir serüvene çıkmalıyız. Ancak ne dilediğine dikkat et çünkü dilediğin şey öylece gerçekleşebilir.

    

(Visited 174 times, 1 visits today)