Bir gün elinize bir süpürge tutuştursalar ve deseler ki size: “Bu sokakları süpür, öyle bir süpür ki tertemiz olsun.” ve ekleseler: “Bu sokaklardan geçen insanlar yerlere bakıp desin ki burada yaşayan çöpçü her kim ise dünyanın en iyi çöpçüsüymüş.”. Ne yaparsınız? Gerçekten bu sokakları tertemiz mi yapardınız yapabileceğinizin en iyisi ile?
Bu hayatta herkesin ilgilendiği, üzerinde uğraştığı bir şey ya da şeyler vardır. O yapmaya çalıştığınız şeyin dört dörtlük olması için çalışır elinizden geldiğince hata yapmamaya çalışırsınız. Ve işiniz bittiğinde o yaptığınız şeyin mükemmelliğiyle ve kendinizle, istediğinizi başarabildiğiniz için gurur duyarsınız.
Hayatımız her yerinden bunlara örnek verebiliriz. Picasso’nun, Michenlengelo’nun, Frida Kahlo’nun, Osman Hamdi Bey’in resimlerine bir bakın, Mozart’ın, Beethoven’ın, J. S. Bach’ın bestelerini dinleyin, Shakespare’in, Charles Baudelaire’in, Arthur Rimbaud’un şiirlerini okuyun göreceksiniz ki hepsi yaptıkları işi en iyi şekilde yapmışlardır ve bu, dikkat ederseniz eğer, onların dünyaca tanınmasına da sebep olmuştur. Ya da en basitinden mahallenizdeki kunduracı. O bile çizmeleri yaparken işine özen gösteriyor. Burada kastettiğim şey çöpçüleri ya da kunduracıları küçümsemek değil onların da bu hayatta bir amacının olduğunu ve onu da en mükemmel şekilde yerine getirdikleridir.
Ben herkesin bir tek şey de olsa bir şeyler yapabilme kapasitesi olduğuna inanıyorum ve herkesin bu ilgi alanına yönelmesi gerektiğini düşünüyorum. Hayal edin ki siz yazmayı seven birisiniz ve kurgusal şeyleri çok iyi yazıyorsunuz. Bir kağıt verseler önünüze yazmaya başlasanız ve yazdıkça hayal ettiğiniz, kafanızda tasarladığınız şeyleri kağıda dökmeye devam ettikçe yazasınız gelse ve yazmayı bitirdiğinizde ortada harika bir şeyin durduğunu bilmek size mutlu ederdi öyle değil mi? Eşsiz ve olabilecek en şekilde bitirmek için elinizden geleni yaptığınızda ve insanlara yazınızı okuttuğunuzda yapıtınızın harika olduğunu, bu kadar güzel çok az şey okuduklarını söyleseler kendinizle ve ortaya çıkardığınız şeyle gurur duyardınız.
Bir başka şey ise insanların bir iş hakkında fazla hatta hiç bilgi sahibi olmamasına rağmen başka insanların, yaptıkları işte ustalaşmış, bilgi sahibi olmuş insanların işine deyim yerindeyse burnunu sokan ve karışan insanlar vardır. Belki birçoğunuz “Çizmeyi aşmak” deyiminin hikayesini biliyordur ama ben yine de bilmeyenler ve unutanlar için anlatayım: Fransız bir ressam eserlerini bir gün bir sergide sergiler. Orada bulunan bir kunduracı ressamın bir resmine uzun uzun bakar ve ressam nedenini sorunca da kendisinin kunduracı olduğunu ve resimdeki adamın ayağındaki çizmeyi hatalı çizdiğini söyler. Ardından ressam adamın söylediği gibi çizmeyi düzeltir ve kunduracıya teşekkür eder. Fakat kunduracı resimde hata bulmaya devam edince ressam ona: “Sen kunduracısın ve çizmeyi aşma.” der.
Şimdi gelelim başta sorduğum soruya. O süpürge bana verilse o sokakları, her yeri daha temiz olsun diye temizlerdim öyle bir temizlerdim ki bana en iyi çöpçü derlerdi. Ve ben yaptığım işin en iyisini yapmaya çalışır ve asla da çizmeyi aşmaz, insanların işine karışmazdım.