Gördüğüm rüyanın ertesi gün gerçek olacağını bilseydim eski hayatımı daha iyi hatırlamak için başka şeyler yapardım. Soğuk ve kapkaranlık bir güne gözlerimi açmıştım. Saat da yediydi korkulur rüyamın sesiyle uyanmıştım. Güneş bile göstermiyordu yüzünü. Ama gökyüzünde gecelerin baş tacı hala duruyordu. Sıcacık yatağımdan istemsizce ayrıldım. Apar topar işe hazırlanmaya başladım. Yarım saat içinde evden çıkmam lazımdı.
Hala uykuluydum. Ta ki soğuk rüzgar yüzüme vurana kadar. Evin kapısından bir çıktım. Buz gibi hava. Ben hızlı hareket ettikçe daha da sert yüzüme vuruyordu. Metro kapısına gelmiştim. Girdim içeri ve aynı zamanda metroda gelmişti. Hemen geçtim bir köşeye oturdum. Ve aşmam gereken yirmi iki durak vardı. Yasladım başımı bir demir parçasına, kapüşonumu da kapattım kafama ve kulaklıklarımı da takıp dış dünyayla bağlantımı kesmiştim. O sırada uykuma yenik düşmüşüm. Rüyalara dalmışım ve bilinç altımda aslında olmak istediğim yer vardı. Çünkü ben bu zorluğu istediğimi başaramadığım için yaşıyordum.
Sonra sesler gelmeye başladı irkilmiştim ve durak sesi duydum gözümü açtım, kalktım , indim .Bir anda kendimi bir kapının karşısında buldum. Kapının arası aralık, içerden kuş sesleri, ve güneşin tatlı sıcaklığı geliyordu. Merak ettim dokundum kapıya. Ve hafif daha aralayıp içeri bir adım attım. Hala aynı ben, aynı kıyafetler , aynı saat dilimi, aynı gün. Havanın o boğucu kasveti gitmişti ve yerine yüzde istemsiz bir gülümseme yaratan güneş karşılamıştı beni. Anlam veremedim. Sağdan sola doğru bir döndüm ve sağ tarafında küçükken olmak istediğim iş yerine gelmiştim.
Kulağımda adım yankılanıyordu.. Arkadan bir kaç kişi : “Hoş geldiniz Sude Hanım”. diye bana sesleniyordu. Şaşkınlıkla etrafa bakınıyordum. Yanıma resmi iş kıyafetli bir kadın geldi. Ben size eşlik edeyeyim dedi. O an izin verdim, beraber hayallerimi süsleyen iş yerine girdik. Bana ” Odanız bu tarafta, fakat odanıza gitmeden bir yere uğramak ister misiniz? Benden bir isteğiniz var mı dedi” Bende odamın yerini bilmediğim için benimle odama kadar gelir misin? dedim o da tabi efendim diyerek benimle yürüdük. Kapısı bile benim hayalimdeki gibiydi. İçerideki şaşalı masanın üstünde kocaman harflerle ” Sude Uygun” yazıyordu. Masamda ailemle benim resimlerim vardı. Odada her şey benim zevkim olan şeylerdi. Sonra anlam vermeye başladım ben uyuya kaldığımda gördüğüm , hayallerimi süsleyen rüyamı yaşamaya başlamıştım. Peki bu nasıl oldu derseniz? Bu konuda benimde bir fikrim yok. Ama bende şu an bir şeyin veya olayın olacağı varsa olur sözüne sığınıyorum.