Son yıllarda iyice artan teknolojiyle birlikte yapay zeka ve robot çalışmalarının da gelişmekte olduğunu inkar etmek imkansız. Tabii bu gelişmelerin içeriği birçok uzmanı robotların o kadar da zararsız olmayacağı konusunda birleştirmişken bizim de bu konudaki endişelerimiz elbette ki yersiz değil. Fakat Prof. Dr. Levent Akın ise bu endişenin vuku bulmasını insanların aptallığına bağlıyor. Gerçekten de robotların insanlığın yerine geçmesi bizim aptallığımıza mı bağlı yoksa ne kadar mantıklı olursak olalım bu kaçınılmaz bir son mu?
Birçoğumuz “Ben, Robot” gibi robotların olası tehlikelerini gözler önüne seren distopyaları okuduk veya izledik. Yani robotlar, aslında yazarların ve sinemacıların yarattıkları kıyamet senaryolarındaki kötü karakter olarak karşımızdaydı hep. Dolayısıyla hepimizin bu kaygısı bence gayet normal. Fakat ünlü fizikçi Stephen Hawking de ,maalesef ki, bu öykülerle pek de farklı fikirde değil; zira o da yapay zekanın dünyayı yönetebileceğini söylüyor. Hatta yapay zeka uzmanı Toby Walsh yapay zekanın insanlar kadar zeki olması için yaklaşık elli yıllık bir süre bile öngörebiliyor.
Robotların dünyayı yönetmesi şu an için imkansız görülebilir ama birçok alanda insanların yerine geçmeye başladılar, özellikle mavi yakalıların yerlerine tamamen geçmeleri belki de an meselesi. Hawking ve Walsh’ın sözlerini desteklercesine aktörleri yapay zeka olan filmler çekilebildiği haberlerini de duymaya başladık. Bu da bizi belki de yapay zekanın dünyayı yönetebilmesinin o kadar da zor olmayacağı konusunda tedirgin ediyor.
Fakat bu gelişmeler kesinlikle Levent Akın’ın sözlerini haksız çıkaramaz. sonuçta yapay zekanın olmasının sebebi biziz ve her şeyde olduğu gibi yapay zekanın gelişmesi ve ilerlemesinin boyut ve tehlikesi de bizim yarattığımız bir şey bir bakıma. Hiçbirimiz evimizdeki mutfak robotu ya da elektirikli süpürgenin bize emir vermesi ya da bizi kendi kontrolleri altına alma gibi olaylara maruz kalmak istemeyiz. Bunu istemeyen insanoğlu da bu makineleri buna göre tasarladı ve sadece belli görevleri yapmalarını sağladı. Ayrıca birkaç sene önce kendi aralarında bir dil geliştiren yapay zeka programını duymuşsunuzdur. Şu anda bu durum söz konusu değil çünkü insanlar bu endişe verici gelişme sonrası o yapay zeka programını iptal etmek zorunda kaldı. Artı olarak sizi rahatlatacak bir gelişme de Avrupa Birliğinin yapay zeka ile ilgili bir tasarısı olabilir. Bu tasarıya göre yapay zekaların güvenli bir şekilde kontrol altında olması ve veri güvenliğini tehlikeye atacak faaliyetlerde bulunmamaları için Avrupa ülkeleri uzlaşmaya vardı ve gerekli tedbir ve alınması gereken önlemleri gözden geçirerek yedi maddelik bir tasarı hazırladılar.
Yapay zekanın fişi bizim elimizde. Fakat bu bizi hiçbir zaman tamamen rahat olmaya götürmemeli. Çünkü ihmalkar olma gibi bir lüksümüz yok. Her zaman bir hatta birkaç adım ötesini hesaba katarak projeler yapmalıyız. Eğer tedbiri elden bırakmazsak yapay zeka köstek olmaz, aksine hayatımızı kolaylaştırabilir ve biz de bunun sefasını sürebiliriz.