Ülkelerin büyük çoğunluğu kendilerine özgü sanat türleriyle ünlüdür. Benim fikrim bu sanatlardan en etkileyici ve güzel olanı müzik sanatıdır. Ülkeler genellikle şarkılarına ya da türkülerine kendi milletlerine özgü hitaplar ve özellikler aktarmayı severler. Bu özellikler ülkenin kendine özgü yapısını, dil bilgisini bazen de adetlerini temsil eder. Türk halk müziğinin en büyük temsilcilerinden ikisi Neşet Ertaş ve Aşık Veysel bu duruma örnek verilebilir. Yaptıkları bestelerde ve türkülerde, ülkemize özel hitaplar, kelimeler ve ülkemizin genel özelliklerinden de bahsetmişlerdir.
Üzerinde durduğum bu konu günümüzde neredeyse hiç yaygın olan bir durum değil. Şimdi insanlar sözler ve şarkının ne anlattığı ile ilgili değil. İnsanlar günümüzde melodisi teknoloji desteğiyle stüdyolarda yapılan, sözleri bir anlam içermeyen, söyleyenin sesinin bile bulunmadığı müzikler ile ilgileniyor. Emek verilmemiş eserler benim nazarımda müzik olarak sayılmamalı. Müziği yaparken emek sarf etmeyen bir müzisyen aynı zamanda nitelikli şarkılar yapamaz, devamlılığını sağlayamaz. Sadece kendi dönemini düşünerek yapılan şarkılar genellikle basit olur. Dinleyiciye bir şey aktarmaz. Sadece o dönemde dinleyenlerin kulağına güzel gelir.
Emek verilmiş, uğraşılmış bir şarkı yıllar boyu kendini belli eder. Bunun tarihte birçok örneği vardır. Örneğin; Boney M. Grubunun çıkarmış olduğu Rasputin isimli eser, 28 Ağustos 1978 yılında piyasaya sürülmüş olmasına rağmen günümüzde bile çok sayıda dinleyeni bulunmaktadır. Modern zamanda yapılmış şarkıların yanı sıra klasik müziğe bakacak olursak Beethoven’ın Für Elise adlı eseri 1810 yılında yazılmıştır. Aynı zamanda Beethoven’ın en önemli eserlerinden biridir ve günümüzde hâlâ dinlenilmektedir. Gelecek yıllarda da dinlenilecektir.
Tabi müziğe emek vermek ne kadar önemli olsa da bu yeterli değildir. Müzik bilgisi, şarkının melodisi ya da sözleri de bir o kadar önem taşır. Bunun yanında eserlerin sayısı da sanatçının kalıcılığını oldukça etkiler. Eserlerin sayısı dinleyicinin etkilenmesine ve sanatçıya bağlanmasına sebep olur. Sanatçı eserini hazırlarken, sözlerin niteliğine ve melodiye emek veriyorsa başarılı bir sanatçıdır ve ayrıca yeni eserleri için yıllar boyu sürecek bir temel atmış demektir.
Daha önce de söylediğim gibi günümüzde bu gibi müziği müzik yapan etkenlere pek fazla dikkat edilmiyor. Özellikle, bariz olarak para için yapıldığı belli olan şarkılar benim nazarımda günlük tüketilen çerezler gibidir. Bir yere kadar güzel bir tat bırakır fakat tarihi geçince herhangi bir değeri kalmaz. Gerçek eserler, zamanla kalıcı olur. Tarih ilerlese bile unutulmaz, her zaman güzel tatlar bırakmaya devam eder.
(Visited 2 times, 1 visits today)