Birçok insana “Müzik nedir?” sorusunu yönelttiğiniz zaman “Müzik ruhun gıdasıdır.” cevabını duymanız çok yüksek bir yüzdelik. Müziğin insanın ruhunu açtığını söyler birçok birey. Örneğin o an kişinin ruhsal durumu düşükse ve hareketli bir şarkı dinlerse enerjisinin yükseleceğini dile getirirler. Aslında doğru. Bilimsel olarak da kanıtlanmıştır bu. Atatürk’de bu bilimselliğe şu sözüyle katılmıştır “Müzik hayatın neşesi, ruhu, sevinci ve her şeyidir.” Müzik gerçekten zaman zaman rahatlatan zaman zaman da kişinin ruhsal durumunu yükselten, hareketlendiren bir şey. Peki ya sizce? Müzik gerçekten nedir? Notaların sıralanmasıyla oluşan basit bir yapı mıdır? Olmasa ne olurdu? Hayat olur muydu?
Müzik en kısa ve anlamlı haliyle sesin biçim ve anlamlı titreşimler kazanmış halidir. Yeri geldiğinde insanın ruhunu rahatlatan, yeri geldiğinde de enerjisini yükselten şeydir. Sadece bunlarla da sınırlı kalmaz müzik. Bir takım tedavi yöntemlerinde de kullanılır. Örneğin baş ağrısını geçiren özel bir müzik ritmi var ve bireyler tarafından gerçekten işe yaradığı söyleniyor. Ya da kişinin uyuma süresinde bir problem varsa, müzikle bu tedavi edilmeye çalışılıyor. Başka bir örnek daha verecek olursak siniri ve stresi de azalttığı bilimsel bir şekilde kanıtlanmıştır.
Nietzsche “Müziksiz bir hayat hatadır.” demiş. Peki bu konu hakkında siz ne düşünüyorsunuz? Gerçekten müziksiz bir hayat hata mıdır? Bence evet. İnsan müziği hayatının az da olsa bir noktasına mutlaka koymalıdır. Gerek bir hastalığı tedavi etmesinden gerekse insanın ruhunu rahatlatmasından mutlaka kişinin hayatında olmalı. Bazen bir nota bile insanın huzur bulmasına yardımcı olabiliyor. Kişi enstrüman çalmayı da mutlaka denemelidir. Bazı insanlar bu konuya çok sıcak bakarken bazıları da çok soğuk bakıyor. Ama aslında herkesin denemesi gereken bir şey. Belki çok sevecek. Belki çalmayı denediği enstrüman hayatını değiştirecek. Kim bilir. Ama insanlar bunların olacağının farkında mı ondan pek emin değilim. Sanatın içinde doğup büyümüş insanlar genellikle bunların farkında oluyorlar. Peki diğerleri. Ailesinde hiç müziğin “M”sini bile duymayan insanlar yok mu? Var elbette. Ama onlar da asla müzikle uğraşmayacak diye bir şey de yok. O bireyler müziğin gerçekten ne olduğunu bilseler belki de çok sevecekler. Tabii gerçekten ne olduğunu öğrenmeleri diğer bireylere düşüyor. Onları müziğe teşvik etmeleri gerekiyor.
Kısaca müziksiz bir hayat olamaz. Olmamalı. İnsanlar bu güzel şeyden asla ama asla mahrum kalmamalı. Hayatlarının bir köşesine mutlaka müziği sokmalı. Mendelson’un da dediği gibi “Müzik ruhun gıdasıdır.” ve ruhumuz asla beslenmesi gereken bu güzel şeyden mahrum kalmamalı.