Müziksiz bir hayat…Düşünmesi bile çok zor gerçekten. Her insanın hayatında müzik olmalı mutlaka.Evet, herkesin sesi güzel olmayabilir olmak zorunda da değil ki zaten ama bu müzik le uğraşmaya engel bir durum değil.Müzik sadece şarkı söylemekten oluşmaz. Müzik hayatımızın bir yerlerinde olmalı mesela en basitinden ben gitar çalıyorum sonuçta hayatımda müzik var. Ayrıca çoğu kişinin dediği üzere müzikle ilgilenmek insanın matematiksel zekasını geliştiriyor ve bu önemli çünkü matematik de müzik gibi hayatımızın her yerinde karşımıza çıkıyor. Müziğe ihtiyacımız olduğu yerler de oluyor tabii ki.Mesela en bir örnek vermek gerekirse arkadaşlarımızla sohbet ederken bile konuşacak bir konunuz olur. Üstelik isteyerek veya istemeyerek müzik davranışlarımızı pozitif veya negatif yönden etkiliyor.Bana göre en iyi tarafı, sinirli bir insan olarak, sinirlerimizide kontrol etmemizi sağlayıp öfke duygusunu bastırması
Demek istediğim şu hepimiz gün içerisinde farklı yerlerde ve ortamlarda bulunuyoruz ve bu ortamlarda müzik oluyor yani sürekli bir ses çemberinin içindeyiz aslında ve bu bilinçsiz bi şekilde bilinçaltımıza yerleşiyor, davranışlarımız da günün içinde buna göre şekilleniyor. Bir yerde bir yazı okumuştum : ‘’Günlük hayatta müzik – sanatsal konumun dışında- çevremizde alıştığımız, varlığı üzerinde çok fazla düşünme ve sorgulama ihtiyacı duymadığımız herhangi bir nesne olgu veya bir durum görünümündedir.’’ O kadar doğru ki… Aslına bakarsanız günlük hayatta müziğin karşımıza çıktığı yerler çok çeşitlidir.Birçok mekanda da, belirli bir kitleye hitap eden müzik tarzı yayınlanmaktadır.Hatta herhangi bir alış merkezine veya yürüyüşe çıktığımızda bile müzik dinleriz. Daha önce de dediğim gibi müzik ruh halimizi önemli derecede etkiliyor.Yani zıt yönden de olsa bir şekilde etkileniyoruz çünkü günlük yaşantımıza da bir şekilde istemsizce sızmakta.Müziksiz hayat süren bir kişi bile hayal edemiyorum ancak maalesef böyle kişiler var ama zaten tabiri caizse hayatında müzik bulundurmayan kişiler bir hayli cahil oluyor. Müziği yani herhangi bir enstrüman çalmayı ya da şarkı söylemeyi yaşam biçimi haline getirmiş kişiler ise daha kültürlü ve bir bilgiye sahip kişiler oluyor ama demeye çalıştığım müziği hayatınızın odak noktasına getirin değil sadece bir uğraş belki bir hobi olarak hayatınızda bulundurmanız. Sonuçta nasıl olduğu değil ne olduğu önemli. Hatta ne demişler hiç kimse Hatice’ ye bakmaz herkes neticeye bakar. Unutmadan müzikle uğraşmak isteyen kişilere gerekli desteğin maddi veya manevi olarak verilmesi gerektiğini fikrini destekliyorum. Peki bu kadar şey söyledik ama müzik aslında ne ifade eder ? Tabii ki herkes için farklı ve ayrı bir tanım olacaktır eminim o yüzden belirli bir tanımı yoktur da denilebilir aslında. Müzik elle tutulabilen bir şey değildir. Herkes ruh haline göre müzik dinlemek isteyecektir zaten müziğin bu yüzden bu kadar türü var. Herhangi bir sokakta bile tanımadığınız kişilerin şarkı mırıldandığını duyabilirsiniz. Bir söz vardır duymuşsunuzdur illaki ‘’ Nasıl vücudumuzun besine ihtiyacı varsa ruhumuzun da müziğe ve notalara ihtiyacı vardır.’’ Çok doğru ya gerçekten de öyle.
Sonuç olarak müziği illa hayatımızın en orta yerine koymalıyız demiyorum sadece çok küçük bir kısımda da olsa müziği hayatımızdan çıkarmamalı müzik ile yaşamaya çalışmalıyız diyorum. Aslına bakarsanız müzik dinlemek bile bir sanattır. Müziği anlamadan ve hissetmeden dinlerseniz o müzik hiç bir şey bırakmaz hatta müzik, müzik olmaktan bile çıkar.Şarkı dinlemeyi sevin şarkılar her anınızda yanınızda olacaktır. Son olarak ‘’müziksiz hayat hatadır’’ diyen Nietzsche’ sin bu anlamlı sözüne de katıldığımı belirterek yazımı sonlandırıyorum.