Bir zamanlar dört tane arkadaş varmış. Bu arkadaşların isimleri ise Mutluluk, Öfke, Heyecan ve Hırs’mış. Ama bu arkadaşların bazı anlaşmazlıkları varmış. Mutluluk herkes mutlu olsun, başka duyguları olmasın istermiş. Öfke herkesi kötüler, hiçbir şeyden mutlu olmazmış. Heyecan yerinde duramaz, ne dediğini bilmez, herkes böyle olsun istermiş. Hırs ise hiç kimseyi dinlemez ve hep kendini gösterirmiş. Bu dört arkadaş bir gün bir karar vermişler ve bütün evrene bu duyguları yaymak istemişler. Ve bir gün bir yolculuğa çıkmışlar. Hedefleri Ay’a gitmekmiş. Giderken bir sürü yer görüp bir sürü insan tanımışlar. Hırs, dünyada kendisini az gömüş. Öfke, kendisini fazla görmüş ama bunu kabul etmemiş. Heyecan, az olduğunu görmüş ama bazılarında fazlası varmış. Mutluluk ise hiç mutluluk görmemiş, herkesin yüzü üzgünmüş. Bu olayları gördükten sonra Ay ‘a varmışlar. Hırs, en önden bilmiş bilmiş yürüyormuş. Öfke Hırs’ın hareketlerinden hoşlanmıyor, Hırs’a durmadan bağırıyormuş ve herkesi huzursuz ediyormuş. Mutluluk, hep mutlu ve hiçbir şeye üzülmüyormuş. Heyecan yerinde duramıyor ve herkesle hızlı hızlı konuşuyormuş. Öfke, herkesin hareketlerine sinir olmuş ve çekip gitmiş. Aslında herkes çok sevinmiş. Heyecan “Artık bizi eleştirecek biri yok,” demiş. Mutluluk “Yaşasın! Artık Dünya’da hiç öfke olmayacak.” diye sevinmiş. Hırs ise “Onu boş verin, en iyisini ben yaparım” diye kendini beğeniyormuş. Sonra Ay’dan bu duyguları dağıtmaya başlamışlar. Bütün duygular yayılınca Dünya’yı kontrole gitmişler. Öfke kimsede olmayınca Dünya gerçekten harika görünüyormuş. Fakat arkadaşları Öfke’yi özlemeye başlamışlar ve Öfke’yi aramışlar ve bulmuşlar. Öfke arkadaşlarının yanına dönmüş. Arkadaşları ona bir ders vermek istemişler ve bir plan kurmuşlar. Bu arkadaşlar Öfke gibi birbirlerine şakasına kötü davranmışlar. Ve Öfke gerçekten üzülmüş. Öfke’nin üzüldüğünü gören arkadaşları ona şakalarını anlatmışlar ve Öfke kendini kontrol etmeyi öğrenmiş. Dünya’ya azıcık duygusunu dağıtmasına izin vermişler. Ve Dünya’dakiler de, dört arkadaş da mutlu mutlu yaşamışlar.
