Pazartesi sabahıydı, yüzüme vuran tatlı güneş adetâ bana: ” Hadi kalk artık, sana bir sürprizim var. ” diyordu. Ben de mutlulukla yataktan kalktım. Bir anda Diyarbakır’da yaşayan en iyi arkadaşımı karşımda görünce çığlık atıp yanına koştum. Çok mutlu olmuştum. Bana anlattığına göre bir hafta boyunca hiç para harcamadan sadece yaparken mutlu olacağımız şeyleri yapacakmışız. Bu haberi duyar duymaz hemen dışarı çıkıp geleneksel bisiklet dansımızı yaptık. Sonra parka gidip doyasıya eğlendik. Gece olunca eve geldik ve geç saatlere kadar oyun oynadık. Sabah kalktığımızda hemen yemek yiyip lunaparka gittik. Görevliler bir hafta boyunca dünyadaki her yerde çocukların istedikleri şeyleri ücretsiz yapma hakkına sahip olduklarını söylediler. Biz de istediğimiz tüm oyuncaklara bindik. Gece yatarken hâlâ başımız dönüyordu. Çarşamba günü, çocuklar için tasarlanmış olan bir havaalanına gittik. Burada biletler kahkaha karşılığında veriliyordu. Biz de denileni yaptık ve İngiltere’ye gitmek için bilet aldık. İngiltere o kadar güzeldi ki kendimizi rüyada gibi hissettik. Perşembe günü yine aynı şekilde bilet alıp Paris’e gittik. Eyfel Kulesi’ne tırmandık ve bir şeyler yedik. Sonra ”Disneyland” adındaki lunaparka gittik. O kadar güzeldi ki hayatımızda hiç bu kadar güzel bir yer görmediğimizi fark ettik. Cuma günü Türkiye’ye döndük ve İstanbul’a gittik. Orada ne kadar müze bulduysak hepsini gezdik. Akşam da değişik sokak lezzetlerini denedik. Cumartesi günü canımız yüzmek istedi, bu nedenle İzmir’e gittik. Orada kuzenim de bize katıldı ve çok güzel vakit geçirdik. Pazar günü de Ankara’ya dönüp farklı yerleri gezdik. Akşam olduğunda o kadar yorulmuştuk ki hemen uyuduk. Ertesi sabah arkadaşım evine döndü. Uzun süredir göremediğim arkadaşımla birlikte böyle güzel bir hafta geçirmek beni çok mutlu etti. Umarım o da bu güzel geziden keyif almıştır.
MUTLULUK HAFTASI
(Visited 77 times, 1 visits today)