İnsanın her daim ve sürekli mutlu olması mümkün değildir. Ancak genel manada huzuru yakalamanın ana kurallarından birisi insanın bir amaç sahibi olmasıdır. İdealleri ve inancı olan bir insan çıktığı yolda zaman zaman tökezlese de içindeki inanç ve umut sayesinde yaşama tutunabilir.
İdeal sahibi insan olmak tek başına yeterli bir durum değildir. Var olan amacın çerçevesinde elindekilerle mutlu olacağını bilmek ve daha fazlası için başka insanlarla uğraşmamak ve haksız rekabete girmemek dolayısıyla başkalarına zarar vermemek çok önemlidir, öte yandan kendini seven bencil biri olmadan kendini sevecek kadar bilinçli olmak gerekir. İnsan kendisinde besleyemediği bir duyguyu karşısındakine besleyemez. Kendisini sevmeyen bir insan başkasını sevemez. Hissettiği duygunun sevgi olduğunu iddia etse de bu sevgi değildir. Sevgisiz bir ortamda mutluluk ve huzur yakalanamaz.
Ayrıca bilgi ve bilim sahibi olmak hayatta yaşadığımız sorunların karşısında çözüm bulmamız aşamasında bize büyük fayda sağlar. Sorunlarına akıl ve mantığını kullanarak çözüm bulan insan huzur ve mutluluğu da bulur. Ancak iyi niyet ve ahlak sahibi olunmadan elde edilen ilim ne huzur getirir ne de fayda sağlar. O zaman öncelikli amacımız çevresine duyarlı doğaya saygılı empati kurabilen insan olmaktan geçer, şahsiyet sahibi olan bir insanın ayrıca ilim sahibi olması hem kendisine hem çevresine huzur saçacaktır. Dolayısıyla üreterek zevk almayı alışkanlık haline getirmek gerekir.
Mutluluk insanın kendisiyle alakalı bir durumdur. Düşünceler sözlere sözler de eylemlere dönüşür. İnsanlarda kusur bularak kendi haline şükreden huzursuz biri olmaktansa iyi tarafları görerek ve bunu düşüncelerine yansıtabilen biri olmayı seçmek gerekir. Nefsimizden kaynaklanan ve bizi mutsuz eden kötü alışkanlıklarımız olsa da bunlardan kurtulabiliriz. Olumlu olan bir eylemi düzenli olarak yapmaya istikrarlı bir şekilde devam edersek bu artık yeni alışkanlığımız olacaktır. Unutmamak gerekir ki mutluluğa giden yollardan birisi de olumlu eylemlerde bulunmaktan geçer.
Her insanın başına kendi eylemlerinden dolayı iyi ya da kötü denebilecek bir çok olay gelir, iyi şeyler elbette ki mutluluk nedenidir ancak başımıza gelen kötü şeylerin de bizi mutlu etmesini sağlamak yani sonucunu kendimiz için pozitife çevirmek mümkündür, başımıza gelen kötü olayların sonucunda ne olduğunu görmek bize bir tecrübe kazandırır, kazandığımız bu tecrübelerle başımıza aynı olayların gelmemesini sağlayarak var olan huzurumuzu devam ettirebilir ve mutlu olabiliriz, yani sonuç olarak bütün pozitif eylemler mutluluk kaynağıdır diyebiliriz.