Mutluluğa Giden Yol

Mutluluğa Giden Yol

Mutlu olmak insanın içinden gelmelidir. Mutluluk için dış etkenlere güvenmek insanları mutsuzluktan başka bir sonuca çıkarmaz. Çünkü mutlu olmak, gülümsemek için kendimiz dışında herhangi bir şeyden beklentilerimizi ne kadar yükseltirsek istediğimizi alamadığımızda o kadar mutsuz oluruz. Mutluluk, ona giden yol hariç her yerde bulunur. Tek ulaşma yolu mutluluğun bize ait ve bizim içimizde olduğuna inanmaktır. Mutluluğa, daha fazla mutluluğa ermenin yolu mutlu olmaktan geçer.

Mutlu olmak sandığımızdan kolay ama bir o kadar da zordur aslında. Mutluluğu bir zorunluluk olarak görmeyi bıraktığımız anda ona ulaşmamıza az kalmış demektir. Ufacık şeylerden bile mutlu olmayı öğrendiğimizde, gerçek mutluluğun sandığımız gibi o büyük hedeflerden ibaret olmadığını anlarız. Peki mutluluk nedir aslında? “Mutluluk, bütün özlemlere, bütün isteklere eksiksiz bir biçimde ve sürekli olarak erişilmekten duyulan kıvanç durumu.” olarak geçmektedir sözlükte. Ama mutluluk gerçekten bir şeye erişmekle ortaya çıkan his mi yoksa var olanların farkındalığıyla hissettiklerimiz midir? Bence güneşin doğması, sokaktaki bir köpeğin usulca kaldırımda uyuması, küçük bir çocuğun attığı kahkahalar, baharda tomurcuklanmış bir ağaç, sevdiklerimizle geçirdiğimiz zamanlar, ilk düşen kar tanesi ve daha böyle nice detaylardır mutluluk. Tabii ki çok istediğimiz bir şeye ulaşmak da bizi mutlu edebilir ama içinde mutluluk olmayan bir insana dünyalar bile verilse işe yarar mı dersiniz?

Kendi içimizden değil de dışardan gelmesini beklediğimiz mutluluk insanı uzun süreli tatmin edemez. Çünkü o mutluluk kaynağı dediğimiz, bağımlı olduğumuz şeylerin hepsi birer birer gittiğinde bize biz kalırız sadece ve o zaman mutluluğa ulaşmak için dünyayla baş başayızdır. “İnsan kendi saadetinin mimarıdır.” Demiş Henry D. Thoreau. Biz kendimiz mutluluğa erişemedikten sonra, bize başka şeylerden gelen hislerin içinde mutluluk zor bulunur.

Başarı ve mutluluk aynı şeyler değildir. Başarıdan tek beklentimiz mutluluk olduğunda ne başarıya, ne de mutluluğa ulaşabiliriz. Başarı, mutluluğu getirebilir belki ama başarıya ulaşmak için mutlu olmak gerekir. Başarıyla elde ettiklerini sevmektir insanı mutluluğa ulaştıran. Ama hem sahip olduklarımızı göremeyip hem de elde ettiklerimizle mutlu olmayı bilecek olgunluğa ulaşamazsak, mutluluğa ulaşmak imkansız olabilir.  Bu olgunluğa ulaşabilmenin yolu da mutluluğun aslına her yerde olduğunu anlayacak kadar mutsuz olmaktır. İnsan nasıl sahip olduklarının değerini onları kaybettiğinde anlarsa, iste biz de mutsuz olduğumuz anda aslında bizi mutlu eden şeylerin küçük olduğunu anlayacak olgunluğu buluruz.

Bizi bahtiyar edecek şeylerin sahibi bizizdir aslında. Ama mutluluğumuzu arttırmanın çok önemli bir yolunun da onu paylaşmak olduğu gerçeği kaçınılmazdır. Mutlu olmak için şarkı söylediğimizde değil, şarkı söylediğimiz için mutlu olduğumuzda, mutluluğun cisimde değil ruhta olduğuna inandığımızda, kendi durumumuzdan hoşnut olmayı öğrendiğimizde gerçekten mutlu olabiliriz. Charles de Montesquieu’nun da dediği gibi “Mutluluk varacağımız bir istasyon değil, bir yolculuk biçimidir.”. Ve o yolculuğu güzel kılmak bizim elimizdedir.

(Visited 279 times, 1 visits today)