Bir gün Öğretmenimiz bize “Şehit Cuma Dağ Tabiat Tarihi Müzesi” ‘ne gideceğimizi söylediğinde heyecandan duyduklarıma inanamıyordum. Çok sevinmiştim. Çünkü daha öncesinde Tabiat Tarihi Müzesine gitmiştim ve müzedeki kristallerden gözümü alamamıştım, çok etkilenmiştim. Hatta o kadar etkilenmiştim ki bir daha gidebilmeyi içimden çok istemiştim.
Hemen sınıf arkadaşlarımla hazırlandık ve bahçeye doğru yürümeye başladık. Okul servisleri bizleri götürmek için bekliyordu. Servise bindik ve 5 dakika içinde hemen yola çıktık. Heyecanımız sınıf arkadaşlarımızın gözünden belli oluyordu. Tabiat tarihi Müzesine gelince sırayla binaya girdik. Artık heyecandan nefesim kesilebilirdi. Girer girmez müzeye Dinazorları gördüm, hatta içlerinde Trex bile vardı. Önce sınıfça fotoğraflar çekindik daha sonra öğretmenimiz bize dünya modelini anlattı. Üst kata çıktık, fotoğraflar çekindikten sonra Öğretmenimiz bize fosilleri, Dinazorların kemiklerini ve çok uzun yıllar önce yaşadıkları ortamları anlattı.
Bir kat daha yukarı çıktık ve orada küçük, büyük her türlü kristal vardı. Öğretmenimiz kristallerin oluşumunu anlattıktan sonra giriş yaptığımız kata tekrar indik ve servislere sırayla binerek yola çıktık.
Tabiat Tarihi Müzesi gezisinden öğrendiğim bilgiler beni çok heyecanlandırmıştı ve çok hoşuma gitmişti. Eski çağlardaki yaşam çok dikkatimi çekmişti. Müzede çok eğlenip çok güzel vakit geçirmiştim. Bir sonraki gidişimi sabırsızlıkla bekliyorum. Öğretmenimize anlattıklarından dolayı çok teşekkür ederim.