Mustafa 12 yaşında 7. sınıfa giden akıllı bir çocuktur. Ancak akıllı olmasına rağmen derslerinde bir türlü başarılı olamıyordu. Tüm derslerine günü gününe çalışmasına , annesiyle birlikte tekrarlar yapmasına rağmen sınav günü her şeyi unuttuğunu düşünüp gerginlik yaşardı.
Aslında gerginliği bunun yüzünden değildi. Mustafa gergindi çünkü 5. sınıfta iken yaşadığı ilk başarısızlık , onun peşini bırakmamıştı. annesi ve babasıyla ve hatta öğretmeniyle sorununu konuşmuş ancak onların bu konuyla ilgili düşünceleri bir kulağından girip ötekinden çıkmıştı.
Tek aklında kalan annesinin “ARKANA BAKMA , EVLADIM” idi. Mustafa o anda asla arkasına bakmaz, kendisini birinin takip ettiğini sanırdı. Geçen gün bu sözün bambaşka bir anlamı olduğunu okuduğu hikaye kitabından öğrendi. Kitabın kahramanı, kendisi gibi başarısız ve mutsuz bir çocuktu. kitabın bir yerinde öğretmeni çocuğa ” Arkana bakma. Geçmiş geçmiştir. bugünü yaşa ve yarına hazırlan “diyordu. O an Mustafa’nın gözünde şimşekler çaktı. Annesini artık anlamıştı. Geçmişteki başarısızlıkları bugününü de engelliyordu. Çünkü başarısızlık korkusu onu geriyor ve yaşadığı gerginlik de bildiği şeyleri hatırlamasına engel oluyordu. Evet! haklıydı annesi. arkasına bakmamalıydı. Geçmişi unutmalıydı. Akıllı ve çalışkandı ama geçmişteki korkuları bugün de onu esir alıyordu.
Artık Mustafa gerçekten arkasına bakmıyordu. Geçmiş geçmişte kalmıştı artık.