Mustafa Kemal’i düşünüyorum en çok da umutsuzluğa kapıldığımda….Neden mi? Çünkü O; son derece umutsuz bir dönemin kahramanı, olmayacakları olduran bir lider. İnanan, hayal eden, inandığını gerçekleştirmek için yılmadan mücadele veren bir kahraman.
Karanlık günlerin ülkenin boğazına çöktüğü yıllar, Osmanlı İmparatorluğu çöküyor. Paramparça olan devlet parça parça elden gidiyorken, kendi vatanında kalmak, hür ve bağımsız olmak isteyen halk çaresiz. Altı yüz yıl vatan bildikleri koca imparatorluğun egemen gücü padişah, teslimiyet anlaşmasını imzalamış. Ülke sahipsiz, tek bir umut ışığı yok.İşte ülke bu çaresizlik içindeyken biri çıkıyor hayatını cepheden cepheye vatan toprağını koruyabilmek için harcamış, okul yıllarından itibaren azmiyle, kararlılığıyla çevresine örnek olmuş vatansever bir asker…
İşte bu vatansever Türk askeri keskin bakışlarıyla diyor ki; Kurtarabiliriz, yapabiliriz. Buna inanıyor ve ülkenin yükünü sırtlanıp kendi topraklarında hür ve bağımsız olmaktan başka bir şey istemeyen Türk halkını, Dünya’da eşi benzeri olmayan bir destanın “Baş Kahramanları” haline getiriyor.
Okula gidip sınıfıma girdiğimde karşımda O’nun gökyüzünden mavi gözleriyle bana baktığını görünce sevgi, güven ve umut doluyorum. Yıllar önce yaşamış, hiç görmediğim, ben doğmadan yıllar önce ölmüş birinin bana yaşattığı güven hissini, resmine baktığımda gururla hızlanan kalbimi ve Ondan her bahsettiğimde dolan gözlerimi anlatıyor Ümit Yaşar OĞUZCAN’ ın “Atatürk’ü Düşünüyorum” şiir bana.
Özetle Atatürk’ün fikirleriyle, uygulamalarıyla, cesaretiyle yaşadığı yüzyılın hatta benim yaşadığım yüzyılın çok ötesinde birisi. Biz Onu ve yaptıklarını ne ölçüde anlarsak geleceği değiştirmek için de o kadar çok gücümüz olur. Özlemle ve sonsuz bir minnetle Onu sevmeye devam edeceğim.Bugün yarın ve daima benimlesin ATAM…..