Evet başlıktan da belli olduğu gibi mumlarla alakalı bir hikayemi anlatacağım size:
Zaten ne olduysa tam o an, o tüm mumları üflediğim anda oldu. O gün mutlu bir şekilde uyanmıştım. Sonuçta benim doğum günümdü. O sabah önce ailem yani annem, babam ve kardeşlerim benim doğum günümü kutladı. Ardından telefonum çalmaya başladı ve yaklaşık 20 veya 25 kişiyle görüşmüştüm. Her biriyle 3 dakika görüştüğümü var sayarsak 75 dakika civarına tekabül ediyor. Beni düşündükleri için mutluyum ancak zaten akşam hepsi geleceği için iki defa kutlamaları ilginç geliyor. Neyse akşam olduğunda hepsi geldi çok heyecanlı ayrıca da mutluydum. Kuzenlerimle oynadık, koşturduk, zıpladık derken sıra kutlama faslına geldi. Tam mumları üflediğim an kapı sert ve hırçın bir şekilde çalındı. Ne olduğunu anlamadan kapıyı açtık bir anda polisler eve girdi babam hakkında soruşturma başladığını söyledi. Ben çok korkmuştum çünkü en mutlu günümde böyle bir şey yaşamak inanılmaz kötü bir histi. Aşağıya doğru götürdüler babamı. Ee tabi ben de takip ettim ancak bir de ne göreyim polis arabasının içinde en sevdiğim futbolculardan olan Rachid Ghezzal olmasın mı! Çok heyecanlanmıştım, evet bu hayatımın en iyi doğum günü olmalıydı. Ben hâlâ olayın şokundayken Ghezzal bir de bana imzalı Beşiktaş formasını hediye etti. Üstüne üstlük bana Antalyaspor-Beşiktaş maçı için 5 tane bilet verdi. Koşarak ona sarıldım ve çok kez teşekkür ettim. Evet bu benim en iyi doğum günüm olmalıydı.