Mümkün mü?

Günden güne gelişen ve dur durak bilmeyen bir dünyada yaşıyoruz.Göz açıp kapayıncaya kadar değişen koşullar bizi şok etmekle kalmıyor ve belki de hayatımızı da baştan aşağı değiştiriyor.Peki durağanlıktan bu derecede yoksun olan dünyada eğitimin aynı kalması mümkün mü?

Eğitim yüzyıllarca büyük bir gündem maddesi olmuş ; bilim,sanat ve çağdaşlıktan uzak her toplum tarihin tozlu sayfalarına karışmıştır. Öyle ki Atatürk, eğitimin vazgeçilmez olduğunu Kütahya-Eskişehir Muharebeleri’nin en buhranlı ve sıkıntılı döneminde Maarif Kongresi’ni onca itiraza rağmen düzenleyerek ve açılış konuşmasını da kendisi yaparak göstermiştir.Bu konuşmada uğruna canlar feda edilen bağımsızlığın eğitim olmadan sürdürülemeyeceğini ve Türk istiklaline gösterilen yoğun çabanın aynı oranda eğitime de gösterilmesi gerektiğini vurgulamıştır.Bu çetin sürecin devamında halk cahilliğe karşı savaş açmıştır. Bu savaşta kaydedilen ilerleme yıllar içerisinde okuma-yazma oranındaki artışla daha net bir biçimde gözlemlenmiştir.Yüzyıl neticesinde eğitim fazlasıyla değişmiştir ancak biz bu değişimlerden en radikalini 2020 yılı ile tecrübe etmiş olduk. Tüm dünyayı oldukça trajik bir şekilde etkileyen Corona virüsü haliyle bizi de alışkanlıkların dışına sürükledi.Corona döneminde-ki bu dönem yaklaşık 2 yıl sürdü-daha önce çoğunlukla iş toplantıları için kullanılan internet platformları kullanılmaya başlandı.İnternet vasıtasıyla gerçekleşen eğitim sürecinin ne denli başarılı olduğu tartışılacak bir konu ancak 2 yıl boyunca eğitimin alışılmadık bir yüzüyle karşı karşıyaydık.Eğitimde dijitalleşmenin kapısını  iyice aralayan ‘online eğitim ‘ süreci gündemde olmayan  eğitim tabanlı teknolojik yenilikleri de ışık hızıyla -diyebileceğimiz bir tabirle-gündeme taşımış bulundu.Örneğin üretilmeye başlanan robotların da eğitimde ilerleyen yıllarda kullanılmaya başlanılacağı düşüncesi taze ortaya atılmış ve üzerinde çalışılmaya başlanılmış bir konu.  Akıllı tahtalarla oldukça masum başlayan eğitimde dijitalleşmenin robot öğretmenlere kadar uzanacağını öngörmek hiç kolay olmasa gerek. Dijital dünya hakkında olumsuz yönlerini daha çok savunan biri olarak internet üzerinde gerçekleştirdiğim eğitimde dahi yüzyüze olanla aynı tadı alamadığımı itiraf etmem gerektiğini düşünüorum. Sizce o kara tahtanın verdiği his akıllı tahtalarda var mı?Veya yüzyüze eğitimdeki  rahatlık ve o tanımlanamaz daha nice duygu ‘online eğitimde’ var mı?Cevabı bana göre ‘hayır’.E-kitaplar bile gerçek kitabın o sıcaklığını ,somut yönünü karşılayamazken robotların öğretmenlerin yerine geçecek olması kulağa fazlasıyla korkunç ve ürkücü gelmekte.Bunların yanında eğitimin sanal yollarla veriminin artırılmasına  sıkı bir destekçiyim aynı zamanda. Örneğin büyüklerimizin bize çokca  bahsettiği üzere eskiden bilgiye ulaşmanın en rahat yolu ansiklopedilerken günümüzde gerçek anlamıyla ‘bir tuş uzakta ‘çoğu bilgiye ulaşabiliyoruz. Örneklerden devam edecek olursak internetteki konu anlatım videolarını da es geçmemek lazım. Bu videolarla öğrenciler derste kaçırdığı konuların devamlılığını sağlayabiliyor ve pekiştirmeyi sağlayan etkinliklerle de konuyu hafızasına pekala oturtma şansı buluyor.

Bahsettiğim gibi teknoloji işlerimizi layığıyla kolaylaştırmakta ancak negatif yönlerinin de bulunduğu yadsınamaz bir gerçek. Eğitimde teknoloji kullanımının ileri seviyelere gelmesi yıllar içerisinde bizi de ‘robotlaştıracak’.Duygu ve hisleri katiyen karşılayamayan dijital dünya bizi gitgide daha soyut durumlara sürüklüyor. Bunun sadece eğitim alanında değil daha nice birçok alanda aynı şekilde seyrettiğinin farkına varılıp şuursuz ilerlemenin durdurulması gerektiğine inanıyorum.

(Visited 5 times, 1 visits today)