Her ne olduysa, mumları üflediğimde oldu. Işıklar, ailemle doğum günümü kutlarken bir anda sönüverdi. Bu anlık karanlık, küçük kardeşimin korkmasına neden oldu. Annem onu sakinleştirmeye çabalıyordu ancak pek de başarılı olamıyordu. Bu telaşlı anlarda, babam ışıkları yeniden açmaya çabalıyordu.
Derken kapı çaldı ve görevli geldi. Işıkları düzeltmeye çalıştı ancak bir şekilde başarılı olamadı. Ardından tekrar kapı çaldı; bu sefer kapıda uzun boylu, sıska bir kişi duruyordu. Babam, kimsiniz diye sorduğunda ise cevap alamayıp sadece elindeki mektubu uzattı. Babam mektubu alıp okumaya başladığında, satırlar şöyleydi: “Eğer bu mektubu okuyorsanız benim kim olduğumu biliyorsunuzdur.”
Babam, kim olduğunu hala anlamamıştı. Bu sırada uzun boylu, sıska adam içeri girdiği an, ışıklar geri geldi ve ortaya çıkan kişi, meğerse benim dayım olduğunu fark ettik.