Bir düşünün uyuyorsunuz, kalktığınızda ise milyarlarca doları olan bir insan oluyorsunuz. İstediğiniz her şey elinizde ev deseniz, büyük havuz deseniz var, bir insanın sahip olabileceğinden çok daha fazlası var. İş yapmanıza gerek yok hatta bir işiniz bile yok paranız var fakat bir şey eksik. O tek bir şey sizin birkaç hafta bilemediniz birkaç aya bu hayattan nefret etmenizi sağlayacak: Hayattaki Hedefleriniz. Hayattaki hedefleriniz sizi yaşama bağlayan şeylerin en önemlisidir. Uyanıyorsunuz işe veya okula gidiyorsunuz. Okula gidip bir şeyler öğrenmek ve geleceğinin farkında olarak hedefine ulaşmak için gerekli olan her şeyi en iyi derecede kavramak, onu kafasına kazımak ya da sevdiği bir müzik aletinde kendini geliştirip bir müzisyen olmak istiyor belki de bir spor dalında ustalaşıp sporcu olmak istiyor. İşe gidenler ülkeye katkıda bulunmak, öğretmenler parlak bir gelecek yetiştirmek, doktorlar sağlıklarına kavuşmak isteyen insanları hayata bağlamak, çöpçüler sokaklarımızı temiz tutmak için çalışıyor. Emin olun dünyada en rahat hayatı olan insan bile hedefi olamadan bu hayattan eninde sonunda sıkılır.
Bir de hayvanlar gözünden bakalım. Mesela kediler biliyorsunuz kediler soğukta çok fazla duramayan hayvanlar. Eğer siz üşüyen bir kediyi sıcak, rahat bir eve koyarsanız bile o bir gün dışarı çıkmak isteyecek (denedim). Biz de dışarı çıkmak isteyen kedi gibi bu hayattan çıkıp amacı olan, mücadele etmeyi gerektiren bir hayata geçmek isteriz. Sonuçta insan doğasında bu vardır. Peki söyleyin elinizde her şey var ise hayatın anlamı kalır mı? Emin olun bu yazıyı okuyup bir süre düşününce bana hak vereceksiniz. Aslında o hayalini kurduğunuz mükemmel hayat sizi yavaş yavaş çürütecek. Şimdi bile aynı şarkıyı birçok kez dinleyince sıkılıyoruz ve “Amma da sıradan bir şarkı!” diyoruz. Bu yüzden elinizde olan bu hayatın tadını çıkarın. Hedefleriniz, en önemlisi her zaman bir umudunuz olacaktır fakat bunlara bile sahip olamayan insanlar var ve bu insanlar bu harika hayattan zevk almayacaklardır.
Ünlü yazar Montaigne’nin bir sözüyle noktalamak isterim: “Bir amaca bağlanmayan ruh, yolunu kaybeder. Çünkü her yerde olmak, hiçbir yerde olmamaktır.”