Sizce trafik ışıklarına uymak mı gerekir? Diyelim ki normalde uyuyoruz, acelemiz olduğunda da mı kurallara uyup ışıklarda bekleyeceğiz? Peki, ya uymadığımızdaki sonuçları ne olacak? Zaten genelde bunu yapan hiç kimse olabilecekleri düşünmez. Oysa bu ışıklı yol hayatın ta kendisine benzer.
Hiçbir zaman ara vermeyi hedefinizin önünde duran bir zaman kaybı olarak görmeyin. Aynı her gün işe ya da okula giderken yolda karşılaştığınız trafik ışığında bekleyememeniz, aceleci davranıp geçmek istemeniz gibi. Bir de şöyle düşünün: Trafik ışıkları yoldaki düzeni sağlamak, yaşanabilecek kazaları olabildiğince aza indirmek için yok mu? Eğer biz onları görmezden gelirsek kaza yapar veya bir trafik sıkışıklığına sebep olursak hedefimize ulaşmayı bırakın o hedefin yanından bile geçemeyiz. Hatta bu olay aslında bize beklememiz gereken süreden çok daha fazla zaman kaybettirir. Zaten acelemiz yokmuş gibi üstüne üstlük bir de geç kalırız. Sonuçta ne demiş atalarımız “Acele işe şeytan karışır”.
Hayal edelim ki yıllardır piyano çalıyorsunuz ve yarın çok önemli bir sınava gireceksiniz. Bu sınav size çok istediğiniz, hep hayallerini kurduğunuz bir şeye altın bir bilet kazandıracak. Sınav günü öncesi o kadar çok çalışıyorsunuz ki artık parmaklarınız ağrımaya hatta belki de parmak uçlarınız morarmaya başlıyor. Sizce artık bir mola mı vermelisiniz yoksa kaybedecek zamanınız olmadığını düşünerek kusursuz çalıncaya kadar çalışmanıza devam mı etmelisiniz? “Tabii ki…” diye başlayan bir cevap vermek yerine iki durumda da olabileceklerden bahsedip kararı size bırakacağım.
Mola vermeyi mi seçtiniz? Madem öyle şimdi kendinize yorulmayacağınız ve rahatlayabileceğiniz, tabi ki piyanodan başka, bir aktivite seçin. Olabildiğince rahatlamalısınız, kendinizi yarınki sınav için kaygılandırmamalısınız. Rahatladıktan sonra ille de bir kez daha çalmak istiyorsanız çalın ama bir kez çalın, hata yapsanız da ikinciyi çalmayın. Yarın sınava rahatlamış, kaygısız ve dinlenmiş bir şekilde girmiş olursunuz.
Daha çok çalışmayı mı seçtiniz? O zaman kusursuz çalana veya artık gözlerinizi açamayacak kıvama gelene kadar çalışın. Çalışmayı seçmenizin nedeni kaygılarınız olabilir. Çünkü her hatalı notada kendi kendinizi strese sokuyor, hatasız çalana kadar tatmin oluyorsunuz. Peki bu size ne kazandıracak? En sonunda hatasız çalabildiyseniz, özgüven belki. Ama siz sınav anında yorgun, uykulu ve parmaklarınız sızlayarak girince o özgüven sizin hiçbir işinize yaramaz. Gördüğünüz gibi aynı kaza yapmış bir araca döndünüz. Ne hedefinize ulaştınız ne de yolunuzu kısalttınız.
Artık bence kesin bir karara varmışsınızdır. Hedefinize sağlıklı bir biçimde ulaşmak için bazen mola vermek gerekir. Bu da trafik ışıklarında beklemeniz anlamına geliyor. Sadece sabırlı olun ve bunu yolunuzdaki bir engel olarak görmeyin.