Klasik bir tatil günüydü arkadaşlarımla buluşmuş ve yorulmuştum. Eve gelip elimi yüzümü yıkayıp bilgisayarın başına oturdum, tam oyunumu açacaktım ki zil çaldı. Komşumuz olan Ayşe teyze kocası ve çocuğu gelmişti.
Herkesin bildiği ve insanlar arasında bilinen komşu çocuğu lakabıyla tanınan Sezer. Annem ağzından o lanet olası şeyleri söyledi ‘”Oğlum Sezer’e bilgisayarda oyun aç”. O anda kalbime bir hançer saplanmıştı bilgisayar ile göz göze geldik fakat iş işten geçmişti. Sezer bilgisayarın başına oturmuş hunharca klavyeye basıyordu. Odada sadece sezer ve ben vardık, sezer bana bakıp güldü ve bana çok sinir bozucu bir bakış attı ardından başını monitöre çevirdi. Saat 02.00 olmuştu ve davetsiz misafirlerimiz daha gitmemişti, hiç de gidecek gibi görünmüyorlardı. Sezer monitöre bakıp anlamsızca gülümsüyordu ve beni korkutmaya başlamıştı. En sonunda elektrikler gitti ve Sezer bana döndü hâlâ gülümsüyordu. Ben ‘’Kafkas Davetsiz Misafir Sovuşturma Komando Lisesinde’’ öğrendiğim misafir kovma taktiği ile salona gidip uyumak istediği söyledim annemler ve davetsiz misafirlerim bana dönerek. Aynı Sezer’in güldüğü gibi gülüp ayağa kalktılar ve üstüme yürümeye başladılar. Ben odama kaçtım.
Ancak Sezer odada yoktu. Bir anda suratıma zıpladı. Ve ben aniden yataktan fırladım. Sonra olanları anlayamadım ve annemler odaya girip bana günaydın dediler.