2 sene önce soğuk bir kış sabahında çöpün kenarında yavru bir kedinin miyavlama sesini duydum. Çok masum ve ürkek gözlerle bana bakıyordu. Sonra yavru kediyi donmasın diye alıp evimize getirdim. Israrlarım sonucunda annem ve babam kediye bakmama izin verdiler. İlk önce bu yavru kediye bir isim bulmalıydım. Biraz düşündükten sonra Mıncır adına karar verdim. O günden sonra Mıncır ailemizin bir parçası oldu. Kedim Mıncır’ ı evimize gelen komşumuzun oğlu Ferdi’ ye gösterdim. Ferdi kedim Mıncır’ ı sevmeye çalışırken Mıncır korktu ve Ferdi ‘nin kolunu tırmaladı. Ferdi de o kızgınlıkla Mıncır’ ı yere attı. Bende kızarak Ferdi’yi ittim. Bu olaydan sonra Ferdi ile küstük. 3 ay sonra babam musluk tamiri yaparken musluk patladı ve yerler su dolmaya başladı. Sudan hiç hoşlanmayan Mıncır o sırada açık olan kapıdan kaçıp gitti. Ben de arkasından hemen koştum. Bir de baktım ki “kedim küs olduğumuz komşumuzun kapısına doğru koştu ve gözden kayboldu. Kapı açıldı içeriden tuhaf bir koku geliyordu. ” Mıncır’ ı almak için içeriye girdiğimde tuhaf kokunun tencerenin içinde yanan sütten geldiğini anladım. Bu koku yüzünden Mıncır Ferdilerin evine girmişti. Ferdi ile Mıncır mutfakta oynuyorlardı. Onları öyle mutlu görünce çok sevindim. Ben de hemen Ferdi ile barıştım. Sonra sevinçle Mıncır’ ı alıp evimize döndüm.
Mıncır
(Visited 17 times, 1 visits today)