Tüm dünyanın dehasını kabul ettiği eserlerini hayranlıkla izlediği büyük Osmanlı mimarı,Mimar Sinan ve eserlerinden bahsedeceğim.
Gerçek adı Sinaneddin Yusuf olan Sinan Kayseri’nin Agrianos (bugün Ağırnas) köyünde dünyaya geldi yıl 29 Mayıs 1489. Küçük yaşta matematiğe olan ilgisinden dolayı köyünde fark edildi. Bir süre sonra 1511 yılında büyük Osmanlı padişahı Yavuz Sultan Selim zamanında devşirme olarak İstanbul’a getirildi. (Devşirme sistemi nedir? Osmanlı Devleti sınırları içinde yaşayan akıllı, zeki, yetenekli çocukların tespit edilip başkent İstanbul’a getirilip eğitilmesi ve Osmanlı hizmetine alınmasıdır)
Sinan,Yavuz Sultan Selim’in ünlü Mısır seferine mimar olarak katılmıştır. Bu sefer sırasında gözlem yeteneğini kullanarak, orduyu, araç gereçleri ve yapıları vb. pek çok öğeyi inceleme fırsatı olmuştur.
Kanuni Sultan Süleyman’ın Belgrad, Rodos ve Mohaç savaşlarına katılmıştır. Gösterdiği yararlılıklar ve başarılar sebebiyle terfi ettirildi. Sarayın ve ordunun baş teknisyeni oldu .
Mimarlık dehasını göstereceği olay 1538 yılında yaşanır. Osmanlı ordusunun Prut Nehrini geçmesi için bataklık alanın üzerine 10 gün içinde yüksek bir köprü inşa ederek ordunun karşı kıyıya geçmesini sağlar. Böylece 49 yaşında sarayın baş mimarlık görevine atanır. Bu olayı kendisi şöyle yorumlar ”…mimarlığın camiler inşa edip bir çok dünya ve ahret muradına vesile olacağını düşünüp kabul ettim.” 1538 yılından başlayarak 49 yıl süren hassa baş mimarlığı süresince I. Süleyman, II. Selim ve III. Murat dönemlerini görmüştür.
Mimar Sinan ‘ın eserlerini şu şekilde toplayabiliriz. 81 cami, 51 mescit, 55 medrese, 26 darül-kurra (camilerin yanında bulunan kuran okuma yeri),17 türbe,17 imarethane (yoksullara ve medrese öğrencilerine yiyecek dağıtan hayır kurumu), 3 darüşşifa (hastahane), 5 su yolu, 8 köprü, 20 kervansaray, 36 saray, 8 mahzen, 48 hamam olmak üzere 375 eser yapmıştır. Mimar Sinan yaptığı eserleri çıraklık dönemi eserleri, kalfalık dönemi eserleri ve ustalık dönemi esreleri olarak ayırır.
İstanbul’da ki Süleymaniye Camisi kendi değişiyle kalfalık dönemine aittir. Kanuni Sultan Süleyman adına yapılan bu cami padişahın aynı zamanda türbesinin bulunduğu yerdir. Mimar Sinan, İstanbul’daki o dönemin pek çok sorununu çözmek için de çalışmalar yapmıştır. Su yolları, su kemerleri ve köprüler inşa etmiştir günümüzde onun eserleri sapa sağlam ayaktadır ve hala kullanılmaktadır.
Mimar Sinan’ın 86 yaşında iken inşa ettiği ve ustalık eseri olarak tanımladığı Edirne de ki Selimiye Cami si’nin de hikayesi oldukça ilginçtir. Cami II. Selim adına yapılmıştır. Mimar Sinan caminin yapılacağı yere taşları koydurmuş 8 sene oraya hiç uğramamıştır. 8 sene sonra zemin yerine oturunca inşaata başlamıştır. Mükemmel bir eserdir. 2011 de dünya mirası olarak UNESCO tarafından tescil edilmiştir. Camiye ilişkin “Ters Lale Motifi” de ilginç bir hikayeye sahiptir. Rivayete göre, caminin yapılacağı arsa üzerinde bir lale bahçesi vardı. Arsa sahibi burayı satmak istememişti. Sonunda Mimar Sinan’a camide bir lale motifi yapar ise arsayı satacağını bildirmiştir. Mimar Sinan da bunu kabul ederek müezzin mahfilinin mermer ayaklarının birinin altına ters bir lale motifi işletir. Lale, lale bahçesini, tersliği ise sahibinin tersliğini temsil eder imiş.
1588’de vefat edince İstanbul’da ki Süleymaniye caminin yanındaki kendi yaptığı türbesine gömülür. 1976’da Uluslararası Astronomi Birliği’nin aldığı kararla Merkür’deki krater Sinan Krateri olarak adlandırmıştır. Buda bize gösterir ki Mimar Sinan tüm dünya tarafından kabul edilmiş büyük bir mimardır.
Kaynakça:
1)https://tr.wikipedia.org/wiki/Mimar_Sinan#Eserleri
2)http://www.edirnevdb.gov.tr/kultur/selimiye.html