Bugün 29 Ekim. Bugünün bizim için anlam ve önemini ifade etmek için kelimeler kifayetsiz kalıyor. Üstelik bu yıl kutladığımız 29 Ekim’in cumhuriyetimizin 100. yılı olması da bizim için ayrı bir sevinç ve zamanın ne kadar hızlı aktığının göstergesi. Çünkü 29 Ekim bizim için bir dönüm noktası niteliğinde. Cumhuriyetin ilanı ile halkın gücü gösterilmiş oldu ama sadece bununla da kalmadı. Onca yıl o kadar emek verilerek kazanılan bu vatanın bu noktalara gelmesi sevinç vericiydi. Tıpkı Mustafa Kemal Atatürk’ün söylediği gibi az bir zaman içinde çok iş yapıldı. Ve bunlar fedakar milletimiz ile cesur askerlerimiz sayesinde oldu. Mustafa Kemal Atatürk’ün ileri görüşlülüğü ve askeri dehası da stratejik bir şekilde savaşılmasını sağladı. Tüm bunlar birleşince vatanın kurtuluşu kaçınılmazdı.
Ve şimdi o günlerin üzerinden bir asırın üzerinde bir zaman geçti. Tam bir asırdır cumhuriyetle yönetiliyor olmamız bize verilen emekleri tekrardan hatırlatıyor ve kalbimizi özlemle dolduruyor. Cumhuriyet demek halkın egemenliği demek, millet iradesi demek. Ulu önderimizin açtığı yolda aklını ve bilgisini kullanarak ilerlemek demektir. Zaten uğruna bu kadar fedakarlık yapılmış bir vatanı yönetmek için en doğru yönetim biçimi cumhuriyettir. Ve biz Atatürk’ün bize emanet bıraktığı bu vatanı ve cumhuriyeti ne pahasına olursa olsun korumalı ve ileriki kuşaklara aktarmalıyız. Bu bize verilmiş bir görevdir. Çünkü vatanımız bizim biricik, en kıymetli varlığımızdır. Vatansız bir birey düşünülemez. Demokrasi ise bu bireylerin daha da yaklaşmasını ve aklını kullanmasını sağlayan etkenlerdendir. Demokrasi sorgulamaktır, düşünmektir. Ve biz bir millet olarak bunu başaralı 100 yıl oldu. Cumhuriyet, bizim aydınlık gösteren fenerimiz olalı tam 100 yıl oldu. Millet egemeliği galip geleli 100 yıl oldu.
Duygularımız, hislerimiz karışık. Bir yandan bu değerli günü 100. kere yaşamanın verdiği his, bir yandan da geçmişi hatırlayıp hüzünlenmek. Ama yapılan her şey bu sonuca değdi. İtilaf devletlerinin İstanbul’u işgal edişinden yalnızca 3 yıl sonra cumhuriyetinizin ilanı ve peş peşe yapılan inkılaplar türk milletinin ne kadar çalışkan olduğunu gösteriyor. Ve biz gençler de bu çalışkanlığı devam ettirmeli, gelecek nesillere aktarmalıyız. Mustafa Kemal Atatürk Gençliğe Hitabe’de şöyle ifade etmiştir: “İşte bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen Türk istiklal ve cumhuriyetini ilelebet müdafaa ve muhafaza etmektir. Bir başka sözü ise, “Benim naçiz vücudum bir gün elbet toprak olacaktır fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.” Ulu önderimiz, silah arkadaşları ve fedakar milletimize bir kere daha şükranlarımızı sunuyor, Cumhuriyet bayramımızı kutluyorum.