Mikrop; en küçük canlı yaratıklardır. Gözle görünmezler, elle tutulmazlar. Sadece mikroskop altında görülebilirler. Bakteri olarak da adlandırırlar.Ben ilk kez çizgi film izlerken mikroplarla tanıştım. Daha sonra ise hastalandığımda babam beni doktora götürdü; boğazım ağrıyordu.Doktor amca mikropların boğazımda şişlik yaptığını söyledi. İki çeşit mikrop olduğunu söyledi.. Zararlı ve zararsız mikroplar. Ne yazık ki zararlı mikroplar insanlar, özellikle biz çocuklar için tehlikeliymiş.
Zararsız olan mikroplar çürüme ve mayalanma olayını gerçekleştirirler. Tıpkı bir sütün yoğurda ve peynire dönüşmesi gibi. Uzun süre dışarıda bekleyen elmanın, portakalın çürümesi gibi. Tüm canlıların hastalanmasına hatta ölümüne yol açabilmekteler. Çocukların bebeklik çağından itibaren aşılanması bu yüzden çok önemlidir. Hastalık yapan mikropları çok fazladır.
Mikropların vücudumuza girmemesi için temizlik kurallarına çok dikkat etmeliyiz. Açık yaralarımızı kapalı tutmalıyız. Hasta kişilerle temasa, sık sık banyo yapmaya, dişlerimizi her gün fırçalamaya, tuvalet hijyeni ne, mutfak eşyalarının temizliğine, hiç kimsenin kişisel eşyasını kullanmamaya dışarıda yemek yememeye, hayvanlarla temas etmemeye, çiğ gıdalara, çöplere vb. dikkat etmeliyiz. Aksi halde sık sık hasta oluruz. Hastanede, okulda, misafirlikte, sokakta, alış veriş merkezlerinde ve toplu taşıma araçlarında kullanılan ortak nesnelerle temas etmemeye özen göstermeliyiz. Özellikle gıdaları tüketirken çiğ et ürünlerinin ( pastırma, sucuk, salam vb.) süt ürünlerinin, yumurtanın son kullanma tarihine bakarak almamız gerekmektedir. Gıdaların bozulmasıyla bakteriler oluşur ve gıda zehirlenmelerine sebep olur. Tuzlu, şekerli gıdalar, pişmiş etler, daha geç bozulan ürünlerdir. Mikropların gıdaya bulaşmasının bir nedeni de birden daha çok malzemenin kullanılmasından oluşabilmektedir. Ellerimiz, doğrama tahtaları, bıçaklar vb.
Sağlıklı bir yaşam için insanları bilinçlendirmek gerekli. Mikropsuz sağlıklı çocukların hastalanmadığı bir yaşam olmasını diliyorum.