Bildiğiniz gibi ülkemizde köylerden kentlere göç gün geçtikçe artıyor ve bu yüzden de New York, Londra ve İstanbul gibi büyük, metropol şehirleri oluşuyor. Sizce bu büyük şehirlerde mi yaşamak daha iyidir? Yoksa küçük, köy gibi bir yerde, her şeyden uzak yaşamak mı? Haydi birlikte avantajları ve dezavantajlarıyla birlikte yaşanılacak en ideal yeri bulalım.
Metropol şehrinde yaşamak deyince insanların gözleri parlar, hemen heyecanlanırlar ama kalabalık şehirlerin, köylerden daha ıssız ve yaşamın çok daha da zor olduğunu bilmezler. Bir kere şehirlerde iş, ulaşım imkanları ve daha çok şey ne kadar fazla olursa olsun trafiğin yoğunluğu, hava kirliliği, insan kalabalığı çekilemeyecek durumdadır ve bir süre sonra insanı tam anlamıyla bıktırır.
Ben asla büyük bir şehirde yaşamak istemedim. Beni büyük şehirlerin kalabalığı her zaman yalnız hissettirmiştir. Çünkü o kadar kalabalıkta kimse kimseyi tanımaz, kimse selam vermeye bile tenezzül etmez. Ama ıssız bir yerde yaşamışsanız biliyorsunuzdur oradaki samimi ilişkileri. Herkes herkesi tanır, selam verilir, hal hatır sorulur.
Mesela biz eskiden İncek’in ıssız bir mahallesinde müstakil bir evde yaşıyorduk. Sokakta sıcak bir ortam vardı. Herkes kim kimin neyi, kimin nesi olduğunu biliyordu. Selam verilir, selam alınır, çay kahve içilir, buluşulurdu. Sonra okul dolayısıyla 10 ay önce Yaşamkent’e taşınmak zorunda kaldık. Taşındığımız yer bir site ve iki bloğu var. Her blokta yaklaşık 150 kişi yaşıyor ve 10 aydır bu 300 kişiden bir tanesini tanıyamadım. İnsanlar tanınmak istemiyor resmen, selam vermemek için yanınızdan kafalarını eğerek geçiyorlar. Ama ıssız yerlerde durum hiç böyle değil.
Hep metropol şehirlerinin dezavantajlarından bahsettim, büyük ihtimal düşünüyorsunuzdur ıssız yerlerin hiç yok mu diye. Tabii ki oraların da olumsuz tarafları var. Örneğin; ulaşım imkanları az olduğu için arabanız olmadan bir yere gitmeniz çok zor; alışveriş yapabileceğiniz yakın market yok, sadece bakkallar var ve her aradığınızı bulamayabiliyorsunuz. Ama saydığım bütün bu dezavantajları sokağınızda olan güvendiğiniz insanlar sayesinde yok edebiliyorsunuz. Tuzunuz mu bitti komşudan isteyebilirsiniz ya da arabanız yoksa merkeze inen birisinin arabasına binebilirsiniz, yaz tatiline çıkarken bahçenizi yakın komşunuza emanet edebilirsiniz.
Dahası bir bahçeden mangal kokusu mu geldi, teklifsiz uğrayıp kısmetinizi yiyebilirsiniz. Doğal hayata biraz daha yakınsınız, bahçenize giren bir kirpi, su başındaki kurbağaları görünce mutlu olursunuz. Ancak çiyan gibi bazı zararlılarla da karşılaşmak mümkündür.
Şimdi yukarda ifade ettiklerimi göz önüne alarak bir daha düşünün, şehirde mi yaşamak istersiniz, yoksa daha ıssız bir yerde mi? Benim tercihim kesinlikle ıssız, köy gibi bir ortamda yaşamaktan yana olurdu.