Cinsiyet dendiği zaman insanlar ayrıma düşerler. Cinsiyet kişinin sahip olduğu fiziksel özelliklerin dışına çıkmış ve insanları cinsiyetine göre karakterini, yeteneklerini ve sorumlulukları belirlenmiştir. Cinsiyet ikiye ayrılmış ve bu ayrımda toplum bir tarafı kendilerince diğer tarftan üstün kılmıştır. İlk taraf doğdu andan hatta doğmadan önce cinsiyeti belli olduğu andan itibaren, o doğmadan onun adına alınmış kararlar ve çizilmiş yolu ilerlemek zorunda bırakılmıştır. O taraftaki insanlar zaman geçtikçe, kişi geliştikçe hayatın zorluklarının arttığını ve özeliklede bu cinsiyete sahip kişilerin ergenlikten itibaren vücutlarıyla napmalırı gerektiği ne giymeleri gerektiği, gülme tarzları, yürüyüşleri, oturuşları, dışarı çıkıcakları saati, konuşçakları konuları, okuycakları meslekleri ya da okumayıp senin sorumluluğun bu evde kalmak denilerek ve onaların yapabilcekleri başarabilcekleri o kadar çok şey varken yemek yap, çocuk bak denilerek dayattıkları profile sahip cinsiyetteki insanlar ve diğer cinsiyet.
Bu sadece toplum içerisinde değil iş hayatı içerisinde de bu ayrıma düşmek zorunda bırakılmıştır. Meslekleri gruplandırarak kadına ve erkeğe göre meslekler diye ayırarak kadın işi ve erkek işi diye insanları keyif aldıkları, başarılı oldukları meslekten başka bir tarafa sürüklemişlerdir. Sadece sözde değil uygulanışta da bu şekilde olmuştur. Mesela katogorize edilen bir mesleğe ,örneğin erkek işi, bu mesleğe sahip kadınları küçük görerek görmezden gelerek onları arka plana atmışlardır bu durumda kendilerini göstermeleri için olduğundan daha fazla efor serfetmeleri gerekmek zorunda bırakılmışlardır . İnsanlar bu durumda başka mesleklere yönelmek zorunda bırakılmış ne kadar o mesleği sevsede, yetenekli ve başarılı olsada insanların hayata devam edebilmesi ve ekonomik durumlarını düşünerek hareket etmesi gerektiğinden, kolayca o meslekten vazgeçerek başka şeylere yönelir olmuşlardır. Bu durumda toplumun çok etkisi vardır. Biri çıkap bana kadın doktorun bakmasını istemiyorum diyerek insanları işsizleştirmişlerdir. İş verenlerede toplumun isteklerine göre hareket ettiklerinden ötürü ona göre bazı kararlar vermek zorunda bırakılmışlardır. Sadece kadınlar değil erkerklerde bu duruma düşmektedir.
İnsanlar ne kadar böyle düşünsede meslekleri cinsiyete göre değil yeteneklere göre değerlendirilmesi gerekmektedir. Mesela yemek yapmak kadın işi gibi görülsede birçok ünlü ve başarılı erkek aşçıda vardır;Thomas Keller, Ferran Adria, Alain Ducasse… Bunun dışında bir çok başarılı kadın mimarda vardır. Mesela Gabriela Carillo The Architectural Review tarafında 2017 yılında yılın mimarı seçilmiştir. Zaha Hadid “Eğrinin Kraliçesi” 2004 yılında mimarlıkla alakalı en büyük ödüllerden olan Pritzker Mimarlık ödülünü kazanan ilk kadın mimar olmuştur ve bunun dışında da çok fazla prestijli ödül almıştır. Farshid Moussavi, Suchi Reddy gibi birçok bunun gibi isim vardır. Suchi Reddy “Bence işin nasıl yapıldığı konusunda cinsiyet ayrımı yapmak bir fark yaratmıyor; ama ciddiye alınmak için daha çok çalışmalısınız.” şeklinde bir sözde bulunmuştur.
Mesleklerde ayrım yapılmamalıdır tabii bunun yapılmaması için toplumun baskılarından arındırlımış bir gelecek ve düşünce tarzı gelecekteki nesle bırakılması gerekmektedir. Yavaş yavaşta olsa toplum bu duruma alışmaya başlamıştır daha özgür bi nesil gelmiş ve her ne olursa olsun cinsiyetin önemli olmadığı bir toplum yeni kuşaklar sayesinde topluma kazandırlımaya başlanmıştır.