Şaka gibi ama çevrenize dönüp baktığınızda göreceksiniz ki; pek çok kişi, işini severek yapmıyor.Oflaya puflaya çalışanlar; işinin özüne değil de maddi getirisine bakanlar; “akşam olsa da bir an önce evime gidip iş ortamından kurtulsam” modunda yaşayanlar… Sevdiği için değil de “bulduğu için” o işte çalışmak zorunda olanla; aradığını değil mecbur kaldığını icra etmek çaresizliğini yaşayanlar…
Yıllarca okuduğu mesleği es geçip, yakın çevrelerinin de yönlendirmesiyle farklı alanlara kayanlar; çürüttüğü dirseklerin karşılığını değişik iş hayatlarında yakalamaya çalışanlar… Bir de diğerleri var tabii! Bir kez daha dünyaya gelse yine aynı işi yapacağını düşünenler!
Aradaki fark ne peki?
Kendisini tanıyan, çevresini tanıyan, kendisi ve çevresi arasında doğru bağlantı kuran gençler, ilerleyen hayatlarında, “yapmak için doğdukları” mesleklerde yıllarını fırsata çevirirler. Akşama kadar rızık temini için koşuşturup durdukları işleri, aynı zamanda onların hobileri gibi olur. Dolayısıyla meslek seçimi son derece önemlidir.
Doğru tercih nasıl yapılır;
-Öncelikle kendinizi doğru tanıdığınızdan emin olmalısınız.
-Maymun iştahlı olmadığınızdan emin olmalısınız.
-Seçtiğiniz mesleği iyi araştırmalısınız.
-Seçeceğiniz mesleğin okulunu da doğru seçmelisiniz.
-İstemediğiniz meslekleri kesinlikle tercih listenize almamalısınız.
-Ailenizden yardım almalısınız.
-Uzman olduğunuz becerileri düşünün.
Bu söylediklerimi bir gözden geçirin.