Hayatta hiçbir şeyi çabalamadan elde edemeyiz. Güzel, mutlu ve huzurlu bir hayat kimseye altın tepside sunulmadığı gibi bazılarının karşısına bin bir türlü zorluklar çıkarmayı da ihmal etmemiştir. Ama bu zorluklara rağmen azmedip sonunda başarmayı bilen binlerce insan tabii ki var.
Bu insanlardan bazılarına örnek verecek olursam; “ Beni yıkamayan her şey güçlendirir.” Diyen, asıl adı Friedrich Wilhelm Nietzsche olan “azmin sonucunda nasıl başarıya ulaşılır?” sorusunun cevabı olan adamı örnek verirdim. Kendisi; Alman bir filolog (dil bilimci) , filozof, şair, kültür eleştirmeni ve bestecidir. Aslında Nietzsche’nin okul yıllarında çok başarılı bir öğrenci olduğunu biliyoruz , okuldaki başarısından kaynaklı yaşadığı yerde birçok övgü görmüş bir profesör olduğunu da.
Belki de tam da mükemmel hayatı yaşayacakken birden bütün kariyeri, aile ilişkileri, arkadaş ilişkileri tersine dönüyor. Yılmıyor ve doğup büyüdüğü yerden çok uzağa tek başına taşınıyor ve çalışmaya devam ediyor. Ama maalesef bu çalışma ortamı kendisine iyi gelmediği gibi onun ruh sağlığını ve akli dengesini de yavaş yavaş ele geçiriyor. 44 yaşında zihinsel çöküş yaşıyor. Ama hiçbir zaman kitap yazmayı bırakmıyor. 11 yıl sonra vefat etmesine rağmen hala günümüzde de konuşulan bir sürü eser bırakmıştır.
Bu seferde çok başarılı ve asla yılmamış, her zaman daha çok çalışmış olan bir kadından bahsetmek istiyorum. O kadın Oprah Winfrey. Asıl adı Oprah Gail Winfrey, 29 Ocak 1954 günü ABD’nin Mississippi eyaletindeki Kosciusko kasabasında yoksulluk içinde küçük bir çiftlikte doğdu. Annesi ve babası o daha doğmadan ayrılmıştı. Ama maalesef Oprah‘nın hayat boyu yaşadığı zorlukların tek sebebi bu değildi.
O zamanlarda o kadar fakirdi ki normal bir elbise yerine patates çuvallarından yaptığı tulumları giydi. Fakirliği bir şekilde atlatırken belki de hayatında hala kocaman bir iz bırakacak olaylar yaşadı. Çok küçükken cinsel tacize uğradı ve babasından şiddet gördü. Hiçbir çocuğun hakketmediği şeyler yaşamasına rağmen, yine de yılmadan bıkmadan bir yolunu bulup gazetecilik okudu. O güzel enerjisi ve ışıl ışıl gözleriyle kanallar tarafından gündüz kuşağı sunuculuğu için çağrıldı. O kanallar da bir sürü hata yaptı, kovuldu ama hiç yılmadı. Kovulduğu günün akşamına yeni bir yere başvurdu.
En sonunda bütün çabalarının karşılığını en güzel şekilde aldı. Gündüz kuşağı programlarının yaratıcı kraliçesi oldu. ABD televizyon tarihinin en çok izlenen talk show programlarından birisi olan ve kendi adıyla anılan The Oprah Winfrey Show’un sunucusu olan Oprah çocukluğundaki yoksulluklarına rağmen şu an dünyanın en zengin kadınlar listesinin başlarında.
Sadece iki tane değil yüzlerce insan her hatasından sonra daha güçlü kalkıyor, hatalarından öğreniyor. Engeller, zorluklar, hatalar öğretiyor bize kazanmayı ve kaybettiklerimizden daha güçlü ve ders çıkararak kalkmayı. O yüzden bence kazananlar hiç hata yapmayanlar değil, asla vazgeçmeyip zorlukları dostu bilen insanlardır.