Güzel bir yaz günü Mert büyük bir galerideki resim sergisine gitmek için hazırlandı. Yol boyunca galerideki resimlerde neler olabileceğini düşündü. Nihayet galeriye geldiler. Heyecanla içeriye girdi. Sergi salonu o kadar büyüktü ki nereden başlayacağına karar veremedi. Birdenbire büyük duvarda duran bir tablo gözüne ilişti. Mert hızlıca bu tabloya doğru koştu. Tablo karşısında büyülenmişti adeta. Mert tablo karşısında birden hayallere daldı.
Tabloda gördüğü kuşlar onu çok etkiledi. Bu tablodaki kuşlar ona uçan arabaları hatırlattı. Mert’in dünyasında insanlar işerine geç kalmıyor, öğrenciler okullarına geç kalmıyordu. Çünkü uçan arabalarıyla hızlıca gidecekleri yere varıyorlardı. Gökyüzüne hızlıca ulaşan insanlar uzaylılarla da iletişim kuruyorlardı. Teknoloji çok gelişmiş, robotlar insanlara yardımcı oluyorlardı. İnsanlar gitmek istedikleri yerlere kollarındaki saati ayarlayıp gidiyorlardı. Yemek yemek çok kolaydı çünkü insanlar kapsül yutup kendilerini doyuruyorlardı. Bitkiler için akıllı saksılar vardı. Saksılar bitkinin toprağı kurumaya başladığında ihtiyacı kadar su veriyordu. Böylece bitkiler kurumayıp hep yeşil kalıyordu. Sokak hayvanları için her kapının önünde mama kapları vardı. Ayrıca mama kaplarındaki mama bitince yenisi koyulu yordu.
Mert’ in annesi Mert’e dokundu ve Mert’çim az sonra gideceğiz . dedi. Mert annesine gittiği en güzel müze olduğunu anlattı . O anda eve gelmişlerdi bile. Mert bundan sonra kedi dünyasının nasıl olduğunu öğrenmişti.