Benim en büyük hayalim bir kuşla konuşup onun bedenine grip onun duygularını hissetmek ve havada özgür bir kuş gibi süzülmekti. Mucizelere inanmazdım ta ki o güne kadar… 15 yaşındaydım güneşin bulutların arkasına saklanmaya başladığı saatlerdi. Boş bir çimlik alana gidip güneşin batışını izlemeye başladım, yalnızdım. Kulağımda ruhumu okşayan bir müzik vardı. Birden önüme bir kuş geldi. 2-3 tur izlediğim yerde süzüldü ve durdu bir insan sesi gibi bana Merhaba diye yönetilmiş bir soru duydum. Etrafıma bakındım çevremde ben ve kuştan başka kimsecikler yoktu. Kuşla göz göze geldik bana:
-Güzel kız etrafına bakma kafanı kaldırman sesin gelen yeri görmen için yeterli dedi. Bembeyaz mavi özlü bir kuştu. Güneşin önünde beyaz tüyleri parlıyordu.
Efendim dedim beni duyabilecek mi diye. Ve bana ben Maviş insanlarla konuşabilen onları anlayan Dünyadaki tek kuşum ama aslında kuş görünümlü bir iyilik meleğiyim dedi. O an da biraz inandım çünkü bir kaç dakika konuştuk ve benimle hep dışarı söylemediğim ama içimden geçirdiğim şeylerle ilgili konuştu. O bir mucizeydi hayalim gerçekleşmişti ve zaten iç ses meleğim olarak istediğimi anlayıp benim karşıma kuş görünümünde gelmişti. Onunla konuştum beni bir kuş bedeninde hissettirdi hayatımın en güzel mucizesiydi.